Kayıtlar

Şubat, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu - Peyami Safa (Kitap)

Resim
       Kitabın kahramanı olan hasta çocuk 15 yaşında genç biridir. Kitap boyunca kahramanın ismi zikredilmemiştir. Hasta çocuk olarak telaffuz edilir. Hasta çocuğun dizindeki verem hastalığı nedeniyle birkaç ameliyat olmuştur. Fakat bir türlü tam iyileşme sağlamamıştır. Doktoruna kontrol için gittiğinde ise doktorunun tekrar ameliyat edilmesi gerektiğini söyler. Tabi bu ameliyatın olumsuz riskleri de mevcuttur. Bacağının kesilip sakat kalma ihtimali vardır. Bunu göze alamayan çocuk ameliyatı istemez.       Kahramanın sadece annesi vardır. Ailenin diğer bireyleri hakkında herhangi bilgi verilmiyor.  Hastaneden sonra eve giden çocuk bu durumu annesinden saklar. Onun daha fazla üzülmesini istemez. Kendi yaşadıklarını düşününce annesinin de etkileneceğini bilir. Bir sonraki gün bir başka doktora gitmeye karar verir. Belki farklı bir tedavi ile iyileşirim düşüncesinden dolayı gider. Tabi bu doktorda çok farklı birşey söylemez. Lakin temiz hava ve iyi bir dinlenme tavsiyesi verir hastaya. Ço

DEPREM...

Resim
     Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına " DEPREM " denir.  Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. Bilimsel olarak deprem bu şekilde tanımlanır. Ama bize bunu sorsalar sanırım daha farklı cevaplar verilir.       Deprem adına söylenecek çok şey vardır aslında. Acı kayıpların olduğu, ailelerin parçalandığı, yüreklerin dağıldığı ve evlerin yıkılıp viran olduğu şeydir belki de deprem. Adına ne dersek diyelim iyi anımsatmıyor. İlk akla gelen yıkılan evler ve yıkılan yuvalar oluyor. Perişan bir halde yarım kalmış hayatlar. Tamamlanması zor veya imkansızdır.      Deprem olduktan sonraki bekleyişe ne demeli peki? O kadar zordur ki bunu kelimelere dökmek mümkün değil sanırım. Depremi yaşay

Fahrenheit 451 - Ray Bradbury (Kitap)

Resim
         Bilim kurgu tarzında yazılmış olmakla birlikte distopya olarak bilinen ünlü bir kitaptır. Kitapların itfaiyeciler tarafından yakıldığı, insanların buna engel olmak yerine daha çok teşvik ettiği ve kitap bulunduran birinin şikayet edildiği bir gelecekte yaşanmaktadır. Kitap adını, kâğıdın 451 Fahrenheit'ta tutuşması gerçeğinden almıştır. Oldukça dikkat çekici bir konusu ve hikayesi olduğundan, birde konu kitap olacağından okunmaması kesinlikle büyük kayıp.     Kitapta geçen olaylar ve hikayelerin gerçek olmadığını bilmek insana rahat bir nefes aldırıyor. Kitabı okurken bu düşüncelerin gerçek olma ihtimali bile gerçekten çok kötü etkiliyor. Düşünmemeyi tercih ediyorsun. Kitap severler için zor bir durum söz konusu.     Kitapta t elevizyon ve teknolojinin önemi çok iken kitap okumak ve bulundurulması kesinlikle yasaktır. Kitaplar yakılmak içindir anlayışı mevcuttur. İtfaiyeciler günümüzde olan işleri yangın söndürmek yerine yangın çıkarmaktadırlar. Hatta evlerde yanma özelliğ

Aklından Bir Sayı Tut - John Verdon (Kitap)

Resim
  Dave Gurney Serisi 1       Bir adam, posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır. Mektupta şöyle yazmaktadır: "Aklından herhangi bir sayı tut. 1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı." Adam öylesine 658 sayısını tutar. Not şöyle devam etmektedir: "Sırlarını nasıl bildiğimi göreceksin... Küçük zarfı aç."       "Aldıklarını geri vereceksin       Vermiş olduklarını aldığın zaman.       Biliyorum ne düşündüğünü,       Ne zaman uyuduğunu,       Nereye gittiğini,       Nereye gideceğini.       Seninle bir randevumuz var, Bay 658."      Kitabın arka kapağında sizi böyle bir mektup karşılıyor. Okuduktan sonra sizde de bir merak duygusu uyandı ise kitabı okumanız gerektiğini anlamış olursunuz.     K itapların arkasındaki yazılara dikkat eden biriyimdir. Bazen bir cümle bile bana o kitabı okumak için yeterli gelebilir. Şu kitabın arkasındaki mektupta yazılanı okuyunca ve tahmin edilen sayıyı bulunca daha da dikkatimi çekti. Onun nasıl bulduğunu kesinlikle öğre

1984 - George Orwell (Kitap)

Resim
       Kitap distopik bir dünyada, totaliter bir merkezi tek partinin olduğu ve onun yönetiminde gerçekleştirdiği korku, propaganda ve beyin yıkamalarla halk kontrol altına alınıyor. Partinin yaptığı şeyleri okudukça insanın içinden isyan etmemesi olanaksız. Bu duruma dur diyen birinin çıkamaması da ayrıca kötü.     Parti kendi halkını sürekli takip edip, kendi emirleri ve dayatmaları ile yönetmektedir. İnsanların takip etme şekli gerçekten dikkat çekici. Gerçekte var olmayan bu hayat ve yönetme şekli fazlaca ağır. İnsanları sürekli izleyen tele ekranların olması, her konuşmayı dinlemesi, hatta bunlar yetmiyor gibi kişinin aklından veya düşüncesinden geçenleri dahi bilmesi gerçekten tam fantastik.      Bireyselliğin ve insan haklarının tamamen yok olduğu, zihinlerin kontrol altına alındığı, insanlara makineleşmiş gibi bakıldığı, inanılmaz bir hayal gücü ile yazılmış mükemmel bir eser. Yazarın hayal gücüne hayran kaldım resmen. Çok güzel betimlemeler ve örneklemeler ile dolu.      Part

Yeraltından Notlar - Fyodor Dostoyevski (Kitap)

Resim
     Yeraltından Notlar içerik bakımından bir kişinin iç dünyası hakkında detaylı bilgi veriyor. Tabi bu kişinin karakteri ve iç dünyası çok dikkat çekici.     Kitaptaki kahraman gerçek dünyadan kendini tamamen soyutlamış ya da buna mecbur bırakılmış gibi bir izlenimi var. Kahramanın iç dünyasındaki çatışmaları hiç bitmek bilmiyor. İsimsiz kahramanımız insanları sevmeyen, onlardan nefret eden, hatta tiksinti duyan ve kendini de aşağılayıp değersiz gören, bir böcekten daha alt seviyede olduğunu düşünen biridir. Bundan dolayı kendi kabuğuna çekilmiş ve kimse ile görüşmek istemez.     Kahramanın kişisel düşüncelerinde tezatlık çok fazla. Yeri gelince çok masum oluyor iken yeri geldiğinde ise kendini yerden yere vuruyor. Asi tavırları, aksi davranış biçimleri, öfke nöbetleri, ağlama krizleri, çaresizliği ve hayal kırıklıkları ile kendini sürekli hatırlatıp ön plana atmak için bir çaba içerisinde gibi gösteriyor.     Kitabı okudukça bazen kahramana karşı tavır alacakmışsın gibi hissediyorsu

Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali (Kitap)

Resim
     Ölüm ile başlayıp ölüm ile bitmesi...      Kitap biraz üzdü beni. Başlangıcın ölüm ile olması ve sonunun da ölüm ile bitmesin yanında; konunun derinliği ve yaşanılan olayların etkisi de var. Küçük yaşta olan Yusuf'un anne ve babasının ölümünü görmesi ve bunun farkında bile olmayan Yusuf'a ne kadar üzüldüğümü yazıya dökemem sanırım. Üşümesinler diye üstlerini örtmesi kısmına diyecek söz bulamadım.😔     Y aşanılan kötü olaydan sonra Yusuf'un hayatında büyük bir değişim oluyor. Yaşadığı yerden ayrılıp farklı bir yerde hayatına yeniden başlıyor ve hikaye böylelikle başlıyor.     Yusuf karakter olarak biraz yabani ve sert mizaca sahip. Konuşmayı pek sevmeyen ve olduğu gibi davranan biridir. Yeni ailesi olan Kaymakam'ın evinde; yeni anne ve babasından ziyade küçük kız kardeşi olan Muazzez'e karşı ayrı bir sevgi ve koruma ihtiyacı hissediyor. Zamanla bu sevgi değişime uğruyor.      İnsanı düşündüren ve bazen küçük hataların ne kadar büyük hatalar doğurduğunu gösteren

Yaban - Yakup Kadri Karaosmanoğlu (Kitap)

Resim
    Farklı olmak belki de Yaban olmak demektir...      K onusu olarak dikkatimi çeken bir kitaptı. Ne zamandandır okumayı düşünüyordum. Sonunda okudum. Kitap konusu savaş döneminde yaşanılan toplumsal gerçeği dışa vurma gereği duyan birinin, yaşadığı süreci günlük niteliğinde olarak kaleme aldığı bir roman.       Aydın kesimden olan karakterin Anadolu halkı arasındaki bariz farkı anlatıyor. Kimisine göre abartı olabilir. Belki farkındalık şuan bu kadar hat safada değildir. Günümüz teknolojisi ve haberleşme imkanının etkisi diye düşünüyorum.       Genel olarak kitapta yaşanılan savaştan ziyade verilen tepki daha dikkat çekiyor. Kimisinin bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın der geçerken, kimisinin ise ne kadar üzüldüğü gerçeği. Ve iki kesim arasındaki uçurum görülmeyecek gibi değil.       İnsanın okuma yazma bilmemesi ve bunun ne kadar üzücü bir kayıp olduğunu görmek.  Okuma ve yazmanın ne denli önemli olduğunun tekrar farkına varıyorsun. Sadece okuma yazma da değil aslında değişmeyen