Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bahçemde Yeşeren Umutlar - Debbie Macomber (Kitap)

Resim
  Blossom Street Serisi 3         Kitabın kahramanı Suzannah Nelson, 50 yaşlarda, evli ve iki çocuk sahibi bir kadındır. 6 ay öncesine kadar babasını kaybetmiştir. Buna pek üzüldüğü söylenemez. Çünkü babası ile gerçek anlamda baba kız olamamışlardır. Babası yaşadığı zamanlarda her zaman sert bir adam olmuştur. Mesleği hâkim olduğundan dolayı da daha mesafeli ve katı olmuştur. Birde baba tarafından sevilmediği duygusu baskındır. Bundan dolayı babasının kaybı onu üzmekten çok kızdırır. Babası erkek kardeşini daha çok severmiş. O öldükten sonra sevgisi de onunla gitmiş gibidir.            Suzannah son zamanlarda canı fazla sıkılır ve olmadık rüyalar görür. Eşini çok sever fakat nedense rüyasına eski erkek arkadaşı gelir. Onu en son gördüğü zaman o kadar eskidir ki, hatırlamakta zorlanır. Eşinden önce beraber olduğu adamı neden rüyasında gördüğünü bir türlü anlayamaz ve bunu eşine de söyleyemez. Aynı zamanda aklına tuhaf düşünceler gelir. Eşi değilde onunla olsa idi nasıl olurdu diye.    

Değer Vermek!

Resim
           Değer vermek deyince aklınıza neler geliyor? Değer dediğimiz karşılık beklenen bir şey mi yoksa tam tersi karşılıksız ve içten gelen bir duygu mudur? Bana göre karşılıksız ve içten gelen bir duygudur. Daha doğrusu bastırılamayan bir duygudur. Hani zorunuza bile gitse değer verdiğiniz için geri adım atamamak demektir.          Peki, değer verdiğimize orana değer alıyor muyuz? Bunu hiç düşündünüz mü? Değer verilince insan mutlu olur ve buda onun yaşamına iyi gelir. Güne değer görerek başlayan birisi ile tam tersi değersiz başlayan birinin günü aynı devam etmez. Mutlu kişi mutluluğu daha çok çekerken, mutsuz olan kişi de mutsuzluğu çeker. Çünkü güne kendini değersiz hissederek başladığı için en ufak şeyde bunun devam ettiğini ve bir başkasının da ona değer vermediğini düşünür. Özellikle sevdiği ve beklediği değeri almadığı birisi varsa hayatında o zaman çok üzülür.          Diyelim hayatınızda biri var ve size hata yaptı. Daha sonrasında bu hatasını nasıl telafi ediyor buna dik

Ağaç Ev Sohbetleri 240

Resim
                                               Ağaç Ev Sohbetleri,  her hafta bir sohbet konusu belirlenip o konu hakkında duygu ve düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Sizde bir blog yazarı olarak bu etkinliğe katılmak isterseniz, haftalık konular hakkında yazarak veya haftalık bir konu belirleyerek dahil olmanız yeterlidir.           Bu haftanın konusuna gelirsek;           "Sosyal medya İnfluencer'ları, tüketim davranışlarımızı etkiliyor mu? "          Sosyal medya sayesinde her yerde ünlü oluyor. Ünlü olmanın anlayışı ve mantığı da değişti. Ünlü olmaktan ziyade paranın gücü diyorum ben buna. Çünkü para uğruna girdikleri şekiller bazen gerçekten çok itici olabiliyor. Tabi buna rağmen izleniyor olması daha şaşırtıcı. Sonuçta bunlara prim verme noktası izleyici tarafından oluyor.           Doğru bulmadığım ve savunmadığım bir şeyi izlememeyi tercih ederim. Bu yüzden buna dikkat ederim. Tabi o kadar çok reklam ve izlenme oluyor ki ister istemez denk gelmen çok olasıdır. Tabi bun

Yükseliş (Film)

Resim
          Yükseliş (Upgraded)  (2023 - 7,2)         Film 2023 yılı ABD yapımıdır. Filmin türü komedi  ve  romantik  olarak karşımıza çıkıyor. Filmde Ana adında hevesli bir stajyerin hayatı ile ilgilidir. Sanat alanında staj yapan Ana , zeki fakat bir o kadar da korkutucu olan patronu tarafından son dakika Londra'ya bir iş gezisi için çağrılıyor. Uçak seyahati sırasında tanıştığı yakışıklı ve çok zengin olan William ile birlikte çok farklı olmaya başlıyor. Film bununla birlikte başlıyor. Oldukça eğlenceli olduğu kesin.          Film yönetmeni kimdir?         Carlson Young          Filmin yaş sınırı nedir?           Film yaş sınırı olarak  +7  olarak diyebilirim. Genel izleyici kitlesine uygun bir film desem yanlış olmaz sanırım.           Film kaç saat?         Film  1 saat 44  dakika sürüyor.           Filmin ana konusu nedir?          Film 9 Şubat 2024 itibari ile vizyona girdi. Filmde başrolleri  Camila Mendes, Archie Renaux ve  Marisa Tomei paylaşıyor. Konusu dikkatimi çekti. S

Aldatmak!

Resim
           ''Fakat kök çürümüşse yaprağı budamak neye yarardı ki?''          Çok hoşuma giden bir cümledir bu. Gerçekten kök çürük olduktan sonra yaprağı budamanın pek bir anlamı olmuyor. Bir kitabı okuduğumda karşıma çıktı. Tabi bu cümleye nasıl gelindiğine gelelim önce. Kitapta evli bir kadın var. Eşi ile birlikte bir davete giderler ve davette iken eşi bir başka kadın ile ilgilenir. Hatta o yetmez peşi sıra onunla bir yerlere kaybolur. Bunu gören kadın ilk önce kadına saldırmayı ve onu rezil etmeyi düşünür. Sonra bir an durur ve şöyle düşünür: ''Fakat kök çürümüşse yaprağı budamak neye yarardı ki?'' diye. Ki çok haklı onu budasa bile bir başka yaprağı veya yaprakları budaması gerekir.           Benzetmenin güzelliğine bakar mısınız? Oldukça zekice ve anlamlı bir cümle. Tabi bunu anlayacak olmakta önemlidir. Sonuçta kadının yaşadığı şey çok zor ve çaresinin olmadığını bilip vazgeçmesi de çaresizliğini gösteriyor.           Peki, bir insan neden aldatır

Ağaç Ev Sohbetleri 239

Resim
                                              Ağaç Ev Sohbetleri,  her hafta bir sohbet konusu belirlenip o konu hakkında duygu ve düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Sizde bir blog yazarı olarak bu etkinliğe katılmak isterseniz, haftalık konular hakkında yazarak veya haftalık bir konu belirleyerek dahil olmanız yeterlidir.           Bu haftanın konusuna gelirsek;           "Gezegenlere yerleşecek miyiz? "          Bunu zaman içerisinde görmemiz mümkündür. Tabi buna yetişir miyiz bilmiyorum. Ama çok uzakta olduğunu sanmıyorum. Malum dünyamızın kullanım alanını tüketince kendimize yeni yerler bulmamız ve tekrar orayı tüketmemiz gerekiyor.           Tabi bunun için biraz daha teknoloji ve gelişim şart. Açıkçası olsa artık şaşırmam. Fakat umarım gezegen seçme şansımız olur. Bari bu sefer doğduğumuz yer değil de seçtiğimiz yer kaderimiz olsun. Sözü de böylece değişime uğratmış oluruz.           Gezegenlere yerleşme durumumuz olursa ışınlanmanın da olması daha güzel olurdu. Malum zaman

18 Mart Çanakkale Zaferi

Resim
            Geçen sene yazdığım yazımı tekrar paylaşmak istedim. Çünkü b ugünün önemi çok fazla, bilindiği üzere 18 Mart Çanakkale Zaferinin 108. yıl dönümü. 1. Dünya Savaşının seyrini değiştiren bir etkiye sahip olan Çanakkale Savaşı, dünyanın en önemli savaşlarından biri arasında yer alıyor. Özellikle bizim ülkemiz için çok önemli bir yere sahip.            Çanakkale Savaşı Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında 1. Dünya Savaşı esnasında gerçekleştir. 18 Mart 1915 tarihinde başlayan savaş 9 Ocak 1916 yılında büyük bir zafer ile sonuçlandı. Aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkede ve dünyada adını duyurarak tanınmasını sağlayan en önemli savaş niteliğindedir. Birde bu tarihi zaferde canlarını feda eden şehitlerimizi anmak var. Bu güne onlar sayesinde geldik. Bugün rahatça nefes alabiliyor isek, onlar bu güvenli ortamı sağladığı içindir. Onların bizler uğruna feda ettikleri canları unutmak bize yakışmaz. Bu yüzden bugün hem sevinçli hem de üzüntülü oluruz. Zaferi

Her İnsan İlgiye Muhtaçtır.

Resim
            Her insanın ilgiye ihtiyacı vardır. İlginin olmadığı yerde insan iyi olmaz ve kendini iyi hissetmez. Bunu başta fark etmese de daha sonra farkına varır. Bizler her zaman sevilmeye ve değer görülmeye alışık insanlarız. En azından çoğumuz öyledir. Belki aramızda bu duyguyu yaşamamış insanlarda vardır. Bunun ne kadar kötü olduğunu tahmin etmem mümkün değildir. Bunu sadece anlamaya çalışırım. Anlayabildiğim kadarıyla tabi.           İnsanlar sevmenin ve sevilmenin etkisi ile ilgiyi de üzerine çekmek ister. Çünkü ilgi demek sevmek ve sevilmekten geçer. Seni sevmeyen birinden bir ilgi beklemez insan. Aynı zamanda sevmediği veya önemsemediği insandan da ilgi beklemez. Tam tersi değer verdiği insandan bu değerin karşılığını almak ister. Bunu da ilgi yoluyla göstermek mümkündür. Kimi sarılarak, kimi konuşarak, kimi yemek yedirerek veya başka nice şekilde ilgi göstermek mümkün. Bunun nasıl olduğu önemli değildir aslında. Önemli olan ilginin onun üzerinde olduğunu hissettirmektir.    

Kaostan Beslenen İnsan!

Resim
        Günümüzde kaos kelimesini oldukça sık duyarız. Bunun nedeni zaman ve şartların etkisinin fazla olduğu da söylenebilir. Kaos kelimesinin sözlük anlamı; evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durum ve kargaşa olarak tanımlanır. Tabi ben bundan ziyade kaos ortamını seven ve hatta kaostan beslenen insanlar hakkında konuşmak istiyorum. Eminim sizin de hayatınızda veya çevrenizde benim dediğim türden bir insan ile denk gelmişsinizdir.           Bazı insanlar çevresinde sürekli olarak kaos yaşanmasından zevk duyarlar. Çünkü bu tür insanlar kaostan beslenirler. Kaostan beslenen insan, sizden hayat enerjinizi sömürüp mutlu olan insandır. Sizin enerjiniz düştükçe ve mutsuz oldukça o daha çok mutlu olur ve daha çok üzerinize gelir. Oldukça ilginç bir insan olduğu kesin. Maalesef ki çevremizde bunlardan bir tane bile olması yeterde artar bile.          Bu tür insanların nasıl olduklarını veya ne tür özellikleri oldukları hakkında yazmak istiyorum. Oldukça farkl

Ağaç Ev Sohbetleri 238

Resim
                                              Ağaç Ev Sohbetleri,  her hafta bir sohbet konusu belirlenip o konu hakkında duygu ve düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Sizde bir blog yazarı olarak bu etkinliğe katılmak isterseniz, haftalık konular hakkında yazarak veya haftalık bir konu belirleyerek dahil olmanız yeterlidir.           Bu haftanın konusuna gelirsek;           "Ramazan ayının güzellikleri nelerdir? "          Ramazan aynın güzelliklerini saymak ile bitirmeyeceğimi biliyorum. O yüzden aklıma gelen bir kaçını söylemeye çalışacağım. Öncelikle Ramazan ayı deyince aklıma nefsin kendini terbiye etmesi geliyor. Bu noktada ne kadar güzel olduğunu kelimelere dökmem pek kolay değil. Çünkü insanın nefsini terbiye etmesi demesi hayatını baştan aşağıya kontrol altına alıp ona göre hareket etmesi demektir.           Nefsimizi terbiye ettikten sonra da midemizi terbiye etmek geliyor aklıma. Yemek yemeden durmanın kolay olmadığını ve ne kadar büyük bir nimet olduğunun farkına varıyor