Kayıtlar

Aralık, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Maud Martha - Gwendolyn Brooks (Kitap)

Resim
         Aslında şair olan yazar Gwendolyn Brooks'un tek romanıdır. Bu roman sayesinde 1950 yılında Pulitzer Ödülüne değer görülen bir kitap olur Maud Martha. Amerikan edebiyatının değerlerinden biri olarak görülür. Şiirsel bir dili olan yazarın bu kitabı oldukça güzel ve okunaklı.           Kitapta 1920'li yıllarından 1940 yıllarına kadar geçen süreyi kısa kısa olarak anlatmaktadır. Siyah bir kadın olan Maud Martha'nın yaşadıklarını anlatması oldukça dikkat çekiyor. Çocukluktan olgunlaşma dönemine kadar belli aralıklarla kısa kısa notlar verir durumunda. Tabi bunu anlatırken o dönemde olan ırk, sınıf ve toplumsal cinsiyet meselelerine de ağırlık veriyor. Özellikle renginden dolayı dışlandığı bir toplumda yaşamış olması ve sürekli olarak bunu yaşaması gerçekten çok üzücü.           Sadece beyazlar tarafından değil, aynı zamanda kendisinden biraz daha açık tenli insanlarında onu dışlaması ve dış görünümü üzerinden yorumda bulunması insanın tüylerini ürpertiyor. Bir insanın h

Ağaç Ev Sohbetleri 227

Resim
         Ağaç Ev Sohbetleri,  her hafta bir sohbet konusu belirlenip o konu hakkında duygu ve düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Sizde bir blog yazarı olarak bu etkinliğe katılmak isterseniz, haftalık konular hakkında yazarak veya haftalık bir konu belirleyerek dahil olmanız yeterlidir.           Bu haftanın konusuna gelirsek;           "Sanat hayatımıza bir anlam veya amaç mı verir, yoksa bizi gerçek hayattan uzaklaştırır mı? "          Sanatın hayatımıza anlam kattığını ve çok değerli olduğunu düşünüyorum. Sanat ile yakından ilgilendikten sonra da amaç haline geleceğini düşünüyorum. Bu her insan için geçerli olmasa da çoğunluk için olabilir.           Dünyanın gelişmesi ile birlikte sanatın da gelişim gösterdiği bir gerçektir. Aynı zamanda sanatın daha iyi bir seviyeye gelmesi ve daha çok talep edilmesi de bundan olsa gerek. Sanatı hayatına alanlar ve bundan anlam çıkaran insan sayısının artması ile birlikte, sanatı hayatında bir amaç gibi gören insan sayısı da artmaktadır. İlgi

Birinin Arkandan Konuşması...

Resim
         Bu pek güzel bir durum olmasa gerek. Tabi ne konuşulduğuna göre bu durum değişebilir. Malum iyi şeyleri de insanın arkasından konuşmak mümkündür. Tabi biz genelde kötü ve yargılayıcı konuşmaları arkadan konuşulmasına alışık olduğumuzdan bu biraz normal gelmiyor. Yoksa pek bir fark yok.          Birinin arkasından konuşmayı genelde dedikodu olarak tanımlarız. Bu da biraz olumsuzluklar içerir. Kişinin davranışlarını yargılamayı, olayları sorgulamayı ve kişi hakkında iyi kötü yorumlarda bulunmayı tercih eder. Bu durum kişiye göre değişir. Yani konuşulan konu ve durum değişebilir.           Peki, bu arkadan konuşma durumu doğru mudur? Yani insanlar neden buna ihtiyaç duyar. Düşününce çekindikleri için de olabilir ya da bundan zevk aldıkları içinde olabilir. Ama bana kalırsa daha çok çekindikleri için konuşulur. Yani insan birine cesaret edemediği bir şeyi arkasından daha rahat söyleyebilir. Konu kişinin yüzüne söylemeye geldiğinde bunu yapmaz hatta hiç konuşmamış gibi davranır. Bu

Ağaç Ev Sohbetleri 226

Resim
         Ağaç Ev Sohbetleri,  her hafta bir sohbet konusu belirlenip o konu hakkında duygu ve düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Sizde bir blog yazarı olarak bu etkinliğe katılmak isterseniz, haftalık konular hakkında yazarak veya haftalık bir konu belirleyerek dahil olmanız yeterlidir.           Bu haftanın konusuna gelirsek;           "İnsanların yararı için tıbbi araştırmalarda hayvanları kullanmak doğru mudur? "           Bu soru oldukça sıkıntılı sanırım. Daha doğrusu tartışmaya açık bir konu. Sonuçta bu deneyler ile insanlar için olumlu olumsuz sonuçlara varılıyor. Bu yönden bakınca insan yararı için gerekli görünebilir. Fakat ahlaki yönden bakınca biraz sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Yani bizim için kullanılan hayvanlara üzülüyorum demek daha doğru gelir. Tabi kullanmaktan ziyade canlarının acıtması kısmı insanın canını sıkıyor.           Öte yandan etini yediğimiz hayvanları düşününce arada nasıl bir fark var diye düşünmüyor değilim. O zaman bunu da yapmamamız gerekiyor.

Zaman Değerlidir...

Resim
         Zaman değerlidir. Kabul ediyorum. Peki, zamanın değerli olduğuna dair hak ettiği değeri veriyor muyuz? Yani sadece kendimize mi yoksa başkası ne der diye mi düşünüyoruz? Bazen düşünmemiz gerekir. Fakat bu her zaman bizden önce gelecek anlamına gelmiyor. Sonuçta bu zaman dilimi kişiye özel ilerler. Her insanın kendine ait bir zamanı ve değeri vardır. Ötesi düşünülmezdi zaten.          Biri sizden bir şey istediğinde ve siz bunu yapmak istemediğinizde hayır diyebiliyor musunuz? Mesele burada işte. Hayır diyebilmeyi bilmeliyiz. Bazen çok sevsek bile istemediğimiz bir şeyi başkası istiyor veya başkası üzülecek diye yapmayalım. Çünkü o zaman kendimize dürüst olmayız. Bu da belli bir zaman sonra kendi isteklerimizden soğumaya ve kendimize değer vermemeye başlarız. Daha doğrusu kendi isteklerimizin önemsiz ve değersiz olduğunu düşünürüz. Bunu kendinize yapmayın. Hatta bunu kimse için yapmayın. Bir insan seviliyor ve saygı duyuluyor ise isteklerine de anlayış gösterilir. Hayır cevabın

Camdaki Kız - Gülseren Budayıcıoğlu (Kitap)

Resim
         Camdaki Kız kitabı oldukça meşhurdur. Malum kitaptan ziyade dizisi olarak daha dikkat çekti. Tabi diziyi izledim diyemiyorum. Bir kaç bölümüne denk geldim. Fakat tam olarak izlediğim söylenemez. Karşılaştırınca dizi biraz detaya yer vermiş ve bazı bölümler değişime uğramış gibi geldi. Kitap daha öz ve daha güzel geldi bana.           Kitapta ana karakterler Nalan ve Hayri üzerinde durulmuş. Aşkları hakkında uzunca detaylar var. Nalan, çocukluğunda ve gençliğinde maddi yönden sıkıntı yaşamayan biridir. Evlendikten sonra da bu durum değişmez. Zengin bir aileye gelin gider. Kocası Sedat ile başlangıçta güzel bir evlilik yapacağını düşünürken durumlar düşündüğü gibi gitmez.          Nalan'ın en büyük eksikliği sevgisiz olmasıdır. Ne çocukken bu sevgiyi tatmış ne de evlendikten sonra. Hiç sevilmemiş olması ondan büyük bir yaraya neden olmuştur. Anne babası tarafından sevilmeyen ve hiç değer görmeyen biridir. Bunun nedenini bir türlü anlamamıştır. Kendini her daim kusurlu ve şan

Ağaç Ev Sohbetleri 225

Resim
         Ağaç Ev Sohbetleri,  her hafta bir sohbet konusu belirlenip o konu hakkında duygu ve düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Sizde bir blog yazarı olarak bu etkinliğe katılmak isterseniz, haftalık konular hakkında yazarak veya haftalık bir konu belirleyerek dahil olmanız yeterlidir.           Bu haftanın konusuna gelirsek;           "İnsan ömrü uzadıkça, beden parçalarını değiştirebilmek için insan klonlamak gerçek olmaya başladı. Bu ürkütücü bir gelişme mi? "           Bunun biraz ürkütücü olduğunu söyleyebilirim. Yani birebir aynısı olması tuhaf geliyor belki de. Hayvanlar üzerinde bu deney yapıldığında biraz daha normal görünebilir. Fakat konu insanlar olunca aynı şey geçerli değil sanırım. En azından ben öyle düşünüyorum. İnsanlar üzerinde her deneyin yapılması doğru gelmiyor.            Tıp çok ilerledi. Onda şüphe yok. İnsan ömrü de zaman içerisinde uzadı ve uzamaya devam ediyor. Bu da olumlu bir şey. Tabi bununla birlikte yaş almanın ve yaşın getirdiği olumsuz etkilerin

Son Macera (Film)

Resim
          Son Macera (Going İn Style) (2017 - 7,8)         Film 2017 yılı ABD yapımıdır. Filmin türü komedi  ve  suç  olarak karşımıza çıkıyor. Filmde birbirine derinden bağlı olan üç arkadaşı konu alıyor. Willie, Joe ve Al uzun yıllardır en yakın dostlardır. Üçü de oldukça yaşlı adamlardır. Bu üç arkadaş hayatları boyunca para sıkıntısı çekmiştir. Bu sıkıntıdan kurtulabilmenin tek yolu da hızlı bir şekilde kıdem emekliliğidir. Fakat umdukları gibi gitmez ve bu üç arkadaş banka soymayı ve hızlı yoldan zengin olmak için plan yaparlar. Film de başrolde Michael Caine, Alan Arkin ve Morgan Freeman oynamaktadır. Kadro şahane olduğu kesin. Sırf bu oyuncular için bile film izlenir.           Film yönetmeni kimdir?         Zach Braff          Filmin yaş sınırı nedir?           Film yaş sınırı olarak  +13  olarak gösteriyor. Ailecek izlenilecek bir film.           Film kaç saat?         Film  1 saat 36  dakika sürüyor.           Filmin ana konusu nedir?          Filmi asıl izlememim sebebi ta

Saygı!

Resim
         Saygı kavramı insanlar arasında farklı şekilde ele alınır. Genel olarak saygı, herhangi bir kimseye ya da bir şeye karşı dikkatli ve ölçülü davranmaya yol açan tutumdur. Başkalarını rahatsız etmemeye dikkat etmektir. Tabi bu ölçüm kişiye göre değişebilir. Fakat günümüzde saygının kavramı ya unutuldu ya da unutulmaya başlandı. Çünkü insanların birbirine saygısı azalıyor ve inanın bu hiç hoş bir şey değil. Saygı yoksa insanlıkta yoktur. Bu kadar nettir.           Saygı hepimiz için geçerli ve olması gereken bir tutumdur. Davranıştır da diyebiliriz. Bana göre sevgiden önce de saygı gelir. Saygı yoksa sevginin var olmasının da önemi yoktur. Her insan saygılı olmak zorundadır. Bu bir kural ya da hayat şartı gibi bir şeydir. Birilerini sevmeden de saygı duyulabilir. Saygı olduktan sonra da her şey mümkün.           Son dönemde gözlemlediğim kadarıyla insanların birbirine karşı saygısı azalıyor. En azından benim bulunduğum bir kaç ortamda diyebilirim. Umarım bu her yerde geçerli deği

Akıl mı? Kalp mi?

Resim
         Akıl ve kalp birlikte hareket edebilir mi? Biraz zor olsa da mümkün diye düşünüyorum. Tabi genelde kalbin istediğini akıl kabullenmez ve mantıklı açıklamalar yapar. Ama aklın istediğini ise kalp kabullenmez. Hepimizin zaman zaman bu kalp ve akıl arasında kalmışlığı olmuştur. Bunun olması gayet normaldir. Tabi hangisine göre karar vereceğiz o kısım sıkıntılı. Malum birinden biri kabullenmez ise zor durumdayız. Ya kazanırız ya da kaybederiz. Bu ihtimal üzerine kurulu bir düzendir.           Kalp ve akıl arasında en çok ilişkiler konusunda arada kalırız. Özellikle sevdiğimiz ama bize uymayan kişiler için desek daha doğru olur. Tabi tam tersi mantık olarak uyup kalpten yana bir şey hissetmediklerimiz de var. Bu diğer ihtimale göre daha azdır sadece. Malum kalp daha çabuk etkilenir ve hisseder. Akıl biraz daha temkinli davranır bu konuda.           Duygularımız her zaman için önemlidir. Duygularımız kalp için daha etkili diye düşünüyorum. Akıl için biraz durum farklı. Kalp sevgide

Geçmiş Zamana Takılıp Kalmak!

Resim
         Geçmiş zaman diye söylediğimiz ama geçemediğimiz zamanlarımız var. Neden bu oluyor acaba diye düşündüklerimiz. Adı üstünde geçmiş zaman. Tabi bizden geçmemiş hala. Bu yüzden geçmiş zamana takılıp kalıyoruz. Geçmesi için nice uğraşlar veririz. Bu bazen başarılı olur bazen de olmaz. Geçmişte takıldığımız zaman dilimi, olay ve kişilerdir önemli olan. Bizde etki eden noktaları vardır. Etkisi hala devam eden ve bunu kendimize söylemekten çekindiğim anlar vardır. Her insanın geçmişte takıldığı ve kaldığı zaman olmuştur. İyi veya kötü bu değişebilir.            Geçmişte kalmak her noktada da pekiyi sayılmaz. Geleceğimize yön vermede sıkıntı yaşayabiliriz. Daha iyi bir gelecek için geçmişi geride bırakıp geleceğimize odaklanmak lazım. Çünkü geçmişi düzeltme şansımız yoktur ama geleceği istediğimiz şekle sokmak bizim elimizdedir. Şu anı geçmiş olmadan dilediğimiz gibi yaşayalım. Yoksa oda geçmiş olacaktır.           Hayatımız boyunca yaşadıklarımızdan bazıları bize bazı izler bırakacak

Ağaç Ev Sohbetleri 224

Resim
         Ağaç Ev Sohbetleri,  her hafta bir sohbet konusu belirlenip o konu hakkında duygu ve düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Sizde bir blog yazarı olarak bu etkinliğe katılmak isterseniz, haftalık konular hakkında yazarak veya haftalık bir konu belirleyerek dahil olmanız yeterlidir.           Bu haftanın konusuna gelirsek;           "Düzenli bir iş bulmak neden zorlaşıyor? "          Bu haftanın konusu gerçekten üzerine düşünülmesi gereken bir konu. Hatta ciddi bir konu desem daha doğru olur. Çünkü şuanda hayat şartları oldukça zor ve aynı zamanda geçim sorunu var. Bu da düzenli ve iyi bir gelirli işe ihtiyaç artıyor demek oluyor. Tabi ihtiyaç doğrultusunda böyle bir iş var mı işte o tartışılır.          Üniversiteden mezun olan birinin hemen iş bulamaması kadar kötü bir şey yoktur sanırım. Bu yüzden mezun olduğu bölüm ile çalıştığı iş arasında bu kadar fark olması bundandır. Olmaması gereken bir durum ama maalesef buna çok örnek var. Özellikle de mağaza ve markette çalışan me