Pelişin Dünyası

         Bu hikâyeyi daha önce duydunuz mu bilmiyorum. Duymadı iseniz yazım ile duymuş olacaksınız. Şimdi hikâyemize gelelim.         Filin İpi Hikâyesi          Adamın biri bir gün bir fil kampının önünden geçer. Geçtiği sırada gördüğü görüntü ile neye uğradığını şaşırır. Kampta bulunan filler herhangi bir kafes ya da zincir gibi bir şey ile bağlı değillerdir. Tam tersine küçük bir ip parçası ile ayaklarından birine bağlanmış vaziyette olduklarını görür. Kamptan kaçmalarına engel olan tek şey o küçük ip parçasıdır.            Adam bu duruma çok şaşırır ve fillere uzun süre bakakalır. Şaşırdığı nokta şudur; filler ayaklarına bağlı olan ipi koparıp kaçabilecek güce sahip olmalarına rağmen herhangi bir şey yapmıyorlar. Daha dikkatli bakmaya başlar. Sonra bu ipin daha kolay yolla çıkarabilecekleri yerde hiç bir şekilde denemeye de çalıştıklarını görmez.          Bu görüntü ile daha da meraklanır. Bunun cevabını öğrenmek ister. Bu yüzden hemen yakınındaki fil eğiticisine doğru gider. Eğiti

          Ağaç Ev Sohbetleri,  her hafta bir sohbet konusu belirlenip o konu hakkında duygu ve düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Sizde bir blog yazarı olarak bu etkinliğe katılmak isterseniz, haftalık konular hakkında yazarak veya haftalık bir konu belirleyerek dahil olmanız yeterlidir.           Bu haftanın konusuna gelirsek;           "Bir araştırma yaparken yazılı basılı kaynaklara ve kitaplara başvurmak internete başvurmaktan daha iyi midir?"         Bunu düşünmek gerek biraz. Eskiden olsa internet yok iken malum kitap ve yazılı herhangi bir kaynaktan araştırma yapılırdı. Tabi bu da biraz zaman alıyordu. Ama daha sağlıklı olduğu noktasında inancım yüksek.           Şimdi ise internetin gelişmesi ve hayatımızın her noktasına dahil olması ile en ufak bir araştırma da kolaylık olduğundan internetten yardım alıyoruz. Araştırıyoruz ve güzel bir şekilde cevaplar buluyoruz doğru ama sağlıklı mı bu tartışılır. Yalan bilgi de çok fazla ve internet ortamında bunlara denk gelmemiz çok o

         Mevlid Kandili, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa'nın (s.a.v.) dünyaya gelişinin yol dönümüdür.          Peygamber Efendimiz'in doğduğu geceye Mevlid Gecesi denir.          Bu güzel gecede ettiğimiz tüm duaların kabul olması dileğiyle, Mevlid Kandilimiz mübarek olsun.            Sevgiyle kalın. 😊💕🌹

        Güven Nedir?          Güven, korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat anlamında günlük hayatta sıkça kullandığımız bir kelimedir. İnsan birine güvenmeden yapamaz. Güven olmadan olmaz. Hatta sarılmak gibi bir ihtiyaç bile diyebiliriz bunun için. Nasıl sarılmak insana iyi geliyor ise güvenmekte aynı etkiyi yapabilir. Güvenmediğin biri ile görüşmez ve konuşmaz kimse. Çünkü duygularımızı ve düşüncelerimizi çekinmeden birine aktarmak için güven duymamız gerekiyor. Yoksa bazı şeyleri anlatmaktan çekinir ve anlatmak istemeyiz. Bu da bize iyi gelmez.           Güven olmadan bir ilişki yürüyemez. Bana göre bütün ilişkilerde en önemli yapı taşlarından biridir güven. Çünkü güven duyduğun insana kendini yakın hissedersin ve onunla yakınlaşırsın. Yoksa neden yakınlaşmak istesin ki insan. Birine sırtını rahatça dayamadıktan sonra onun arkadaşlığı veya sana yakınlığının ne önemi var ki.           Güven, tek kullanımlık bir şeydir. Bir kere güven kırıldı mı bir daha

         Bu kitap her zaman dikkatimi çekmiştir. Hep okumayı istemişimdir. Okuduktan sonra da daha erken okusa idim diye düşündüğüm kitaplar arasında geçiyor. Muhakkak okumanızı öneririm. Hayatınıza ve size çok şey katacaktır. Şimdi kitabımıza dönelim. Kitabın ana konusu, kariyerinde oldukça başarılı olan bir avukatın içinde yaşadığı boşluğu nasıl doldururum çabasını anlatıyor. Avukat Julian Mantle'ın hikâyesinde, bu hayatta bizim için önemli olan şeyin ne olduğunu ve kendi istediğiniz ve mutlu olduğunuz bir hayatı nasıl yaşarsınız üzerine, bir ders niteliğinde ve size iç huzuru yakalamanıza yardımcı oluyor.           Julian Mantle, elli yaşlarında ve ülkenin en ünlü avukatları arasından biridir. Mesleğindeki başarısı sayesinde hayatında her şeye sahiptir. Kariyer, şöhret, kırmızı bir Ferrari ve para ile alınacak birçok lüks eşyalara sahiptir. Sürekli çalışan biridir. Bu yüzden de sağlık konusunda fazla dikkatli davranmaz. Bu da bünyesine uyarı verir ve sonunda bir duruşma esnasınd

         Aile ne demektir? Çok basit bir soru bu aslında. Tabi bunu cevabını bilen için geçerlidir.  Aile , evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik demektir. Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü de demektir. Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü demektir.           Peki aile olmak ne demektir? Buna cevaplarımız var mıdır? Herkes aile olmayı başarabilir mi? Bunun cevabına hem evet hem hayır demek doğru olur sanırım. Aile gibi görünüp ama aile olmak adına en ufak bir şey yapmayan o kadar çok insan var ki, aile demeye bin şahit gerekiyor. Aile değeri çok farklıdır ve önemli bir durumdur bana göre. Aile deyince akan sular durmalıdır bana göre. Peki bu herkes için geçerli olabilir mi? Hayır tabi ki. Aile olmak tek taraflı olunan bir şey değildir. Bütün aile bireylerin birlikte aynı duyguları paylaşmaları gerekiyor. Bu sevgi olur, saygı olur ve de birlikteli

        Bugün kırılmak üzerine konuşmak istiyorum biraz. Kırılmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu hepimiz biliriz. Yakından uzaktan bunu yaşamayan yoktur diye düşünüyorum. Tabi yaşanmamasını isteriz her zaman için, fakat bu elimizde olmaz. Bazen bizimde istemeden kırdığımız gibi. İstemeden kırıyoruz, kırılıyoruz. Bu konuda hassas biriyimdir. Kırılmaktan da hiç hoşlanmam. Kırılmayı göze almam, kırıldı isem de kolay düzelemiyorum kıran insana karşı.          Kırılmaktan bahsetmişsen size bununla ilgili bir hikâye anlatmak istiyorum. Oldukça anlamlı ve güzel bir hikâye. Kıran insanların kırmadan önce düşünmelerini dile getiren bir hikâye. Tabi bunu herkes anlamaz o ayrı. Anlayan ve kırma taraftarı olmayanlar için olsun hikâyemiz. 😉         Çivi Hikâyesi         Zamanın birinde bir babanın davranışlarına hiç dikkat etmeyen ve bu yüzden de arkadaşlarının kalbini sürekli kıran, onları inciten bir çocuğu varmış. Çocuğun babası bu durumdan haberdarmış. Fakat ne yaparsa yapsın çocuğu bu huyun

        Erkekler Ne İster? (What Men Want?) (2019 - 8,1/10)           Film 2019 yılı yapımdır. Film türü romantik, komedi ve fantastik olarak karşımıza çıkıyor. Oldukça eğlenceli ve güldüren bir film olduğu kesin. Severek ve sıkılmadan seyrettim diyebilirim. Tavsiye edebileceğim filmler arasında.          Film yönetmeni kimdir?          Adam Shankman          Filmin yaş sınırı nedir?         Film yaş sınırı olarak değişkenlik gösteriyor. Bazı film sitelerinde +15 diyorken bazılarında +18 diyen de oldu. O yüzden buna bir yorum yapamadım. Ama garanti olsun diye +18 demek isterim. Çünkü filmde gösterilen bazı şeyler ve söylenen cümlelerde yaş sınırı gerektiriyor.            Film kaç saat?         Film 1 saat 57 dakika sürüyor.           Filmin ana konusu nedir?          Filmde başrol kadın oyuncu Ali Davis görülüyor. Ali Davis, oldukça başarılı bir sporcu menajeridir. Fakat çalıştığı şirkette erkeklerin egemen olduğu ve kadın çalışan sayısının az olduğu bir yerdir. Ali Davis, çok baş

        Bazen para biriktirmenin zor olduğunu ve az miktar ile bir kazanç elde edemediğimizi düşünür dururuz. Fakat bir zaman sonra bir bakmışız ki o az dediğimiz para bir artmış ve çoğalmış ki şaşırırız. Demek mesele miktar değilde zaman ile ilgili imiş. Bu da bize meşhur atasözünü hatırlatıyor; ''Damlaya damlaya göl olur.'' Evet bu söze bende katılıyorum. Bazı şeyler küçük görünür ama birleşince ne kadar büyük olduğu anlaşılır. Bu para olur veya başka bir şey olur. Bunu anlamak bazen zaman alabilir.          Peki sadece olumlu şeyler için mi geçerlidir bu söz. Tabi ki hayır yeri geldiğinde olumsuz şeyler de birikip artabilir. Size başta zararı dokunmaz görünen zamanla bir zarar verir ki siz ne olduğunu bile anlayamazsınız. Bu konuda daha dikkatli olmak gerekir. Her şeyi küçük görmemeli ve küçümsememeliyiz. Bazı şeyler az görünür ama toplu olunca şartlar değişebilir. Nasıl para topladıkça artar ise, aynı zamanda para yemekte israfa yol açabilir. Aman param çok günlük ş

          Ağaç Ev Sohbetleri,  her hafta bir sohbet konusu belirlenip o konu hakkında duygu ve düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Sizde bir blog yazarı olarak bu etkinliğe katılmak isterseniz, haftalık konular hakkında yazarak veya haftalık bir konu belirleyerek dahil olmanız yeterlidir.           Bu haftanın konusuna gelirsek;           "Değişiklikler, yeni deneyimler mi ya da aynı hayat, aynı alışkanlıklar mı?"         Bu soruya cevabınız ne olurdu? Bana kalırsa değişiklik arada iyidir. Rutin hayatın sıkıcılığından arada kurtulmak adına bir kaç değişiklik veya yeni aktiviteler fena olmaz.          Hayatımızda rutin ve sabit kalan şeyleri değiştirmek her zaman için kolay değildir. Bu noktada katılıyorum. Ama hayatımıza yeni renkler ve birazda canlılık gelmesi adına başka şeyler görmeye ve deneyimlemeye ihtiyaç duyabiliriz. Arada hayatımıza değişiklik yapmak bize iyi gelecektir. Tabi bu illa sıfırlamak anlamına gelmiyor. Daha çok alışkanlıklarımıza bir yenisini eklemek fena olmaz.

        Öfke, engellenme, saldırıya uğrama, tehdit edilme gibi durumlarda hissedilen ve genellikle neden olan kişiye ya da şeye yönelik saldırgan davranışlarla sonuçlanabilen yoğun duygusal tepkidir. Aynı zamanda, doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere verilen doğal ve evrensel bir duygusal tepkidir. Öfke, kişiler arası ilişkilerde sorunlara, boşanmaya, çalışma hayatında üretkenliğin, işlevselliğin bozulmasına, fiziksel ve ruhsal sağlıkta önemli sorunlara neden olabilmektedir.          Peki, öfkemizi tetikleyen nedenler nelerdir? Düşününce buna her zaman için bir sebep bulmamız pek mümkün değildir. Bazen anlık bir bakış ya da bir söz bile bizi öfkelendirebilir. Hatta hiç umulmadık bir anda patlamaya bile başlarız. Bu illa tanıdığınız veya geçmişten gelen bir öfke olmayabilir. Hiç tanımadığı insana bile öfkelenen nice insan vardır. Bunun herhangi bir sebebi olmak zorunda değildir.          Öfke, kimi zaman anlık olsa da kimi zaman da uzun süreli olabi

        Tatil, çalışmaya ara vermek, çalışmayı durdurmak, izine başlamak anlamlarına gelen bir kavramdır. Tatil kavramı eğlence için yapılan seyahat ve etkinlikleri de kapsamaktadır. Hatta tatil bana kalırsa kendine zaman ayırmak ve o zaman diliminde istediğin şeyleri yapmak demektir. Çünkü o zaman zarfında özgürsün ve istediğini yapabilirsin. Özellikle çalışan insanlar için tatilin önemi çok fazladır.          Yaz mevsimi gelmesi ise tatil sezonu başlıyor desek yanlış olmaz sanırım. Ülkemiz adına konuşmak gerekirse sıcağı ve yazı seven bir milletiz. O yüzden yaz ile birlikte bizimde kendimize zaman ayırma ve tatil planı kurma dönemi başlıyor. Yazın sıcağı ile çalışmaya ara vermek en güzeli. Sıcak günlerde çalışmaktan pek hoşlandığımız söylenemez. Ondan olsa gerek yazı genelde tatil için kullanırız. Tabi bu tatil 3 ay yazı kapsasa idi fena olmazdı. Ama maalesef öyle bir şans yok. Olan varsa ne mutlu onlara diyorum ve tadını çıkarın lütfen.          Tatil dediğimizde ise genel olarak il

          Ağaç Ev Sohbetleri,  her hafta bir sohbet konusu belirlenip o konu hakkında duygu ve düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Sizde bir blog yazarı olarak bu etkinliğe katılmak isterseniz, haftalık konular hakkında yazarak veya haftalık bir konu belirleyerek dahil olmanız yeterlidir.           Bu haftanın konusuna gelirsek;           "Hayatta başarılı olmak için bir insanda olması gereken en önemli özellik nedir?"         Başarılı olmak adına birçok uğraşımız olduğu gerçeğini kimse yok sayamaz. Peki, başarılı olmak için gerekli olan özellik dersem aklımıza neler gelir? Bana kalırsa ilk önce başarılı olmak adına istek gelir. İstek yoksa başarının olma ihtimali de yoktur. Başarı istiyor isek öncelikle istekli olmamız gerekiyor. Daha sonrasında ise gayret ve çaba ile gelir.          Bir insan başarı istiyor ise o konuda elinden geldiğince çaba göstermelidir. Çabasından sonra başarının gelmesi çok yüksektir. Tabi şöyle bir gerçeği de yok sayamayız. Başarı için zekanın ve aklında ö

          Motivasyon kavramı günümüzde sık sık karşımıza çıkar. Bu yüzden de merak konusu olmuştur. Motivasyon nedir? Çeşitleri var mıdır? Motivasyonu artırmak için ne yapmalıdır?  Bu ve buna benzer sorulara cevap arar dururuz. Bugünkü yazım ile bu sorulara cevap niteliğinde olacaktır.            Motivasyon , bireyin içsel gücü ile davranışa hazır hale gelmesine denir. Aynı zamanda hedefe yönelik davranışları başlatan, yönlendiren ve sürdüren süreç demektir. Bu terim daha çok kişinin bir şeyi neden yaptığını açıklamak için kullanılır. Kişinin eylemlerinin arkasındaki güç diyebiliriz. Kişinin hedeflenen sonuca ulaşması için onu teşvik eden motivasyon, ne kadar zorluklar ile karşılaşırsa karşılaşsın yine de bu yolda olan bağlılığı ile ilerlemesini sağlar. Başarının anahtarıdır. Engellere takılmadan ilerlemesini ve pes etmesine engel desek doğru olacaktır. Başarı hikâyelerinde motivasyonun etkisi çok fazladır. Buna dair çok örnek vardır.                Motivasyona Neden İhtiyaç Duyulur?