Kırılmak Üzerine Çivi Hikâyesi

Birine karşı kırgın duruma gelmek, gücenmek, incinmek.

        Bugün kırılmak üzerine konuşmak istiyorum biraz. Kırılmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu hepimiz biliriz. Yakından uzaktan bunu yaşamayan yoktur diye düşünüyorum. Tabi yaşanmamasını isteriz her zaman için, fakat bu elimizde olmaz. Bazen bizimde istemeden kırdığımız gibi. İstemeden kırıyoruz, kırılıyoruz. Bu konuda hassas biriyimdir. Kırılmaktan da hiç hoşlanmam. Kırılmayı göze almam, kırıldı isem de kolay düzelemiyorum kıran insana karşı.
        Kırılmaktan bahsetmişsen size bununla ilgili bir hikâye anlatmak istiyorum. Oldukça anlamlı ve güzel bir hikâye. Kıran insanların kırmadan önce düşünmelerini dile getiren bir hikâye. Tabi bunu herkes anlamaz o ayrı. Anlayan ve kırma taraftarı olmayanlar için olsun hikâyemiz. 😉

        Çivi Hikâyesi
        Zamanın birinde bir babanın davranışlarına hiç dikkat etmeyen ve bu yüzden de arkadaşlarının kalbini sürekli kıran, onları inciten bir çocuğu varmış. Çocuğun babası bu durumdan haberdarmış. Fakat ne yaparsa yapsın çocuğu bu huyundan vazgeçmezmiş. Babasının yaptığı onca tavsiye, ikaza rağmen çocuğunun kırıcı olmasından bir türlü vazgeçmemiştir.
        Daha sonra babanın aklına bir fikir gelmiş. Bunu denemeye karar vermiş. Çocuğuna yüzlerce çivi ve genişçe bir tahta vererek; ''Arkadaşlarınla tartışıp, kavga ettiğin zaman bu tahtaya bu çivilerden birini çak.'' diye söylemiş. Her kalp için bir çivi. Çok hoşuna gitmiş çocuğun ve kabul etmiş. 
        Çocuk için bir oyun gibi gelen bu tahtaya çivi çakma olayını hemen uygulamaya başlamış. Tabi gün geçtikçe çivi sayısı da artıyormuş. Bir gün sonunda çocuğunda şaşırdığı kadar çok çivi tahtaya çakılmış ve bu gün geçtikçe artmış. Sonraki günlerde ise kendini kontrol etmeye çalışsa da her günün sonunda ilk günden daha çok çivi tahtaya çakılır oluyormuş. 
        Günlerden sonra bir gün, çocuk tahtaya hiç çivi çakmamış. Sonra hemen babasına gider. Heyecan ile gün sonunda hiç çivi çakmadığını söyler. Bu sefer babası oğlunu tahtanın yanına götürür. Oğluna şöyle der; ''Bugünden itibaren başlayarak, tartışmayıp ve kırmadığın her kalp için tahtadan bir çivi çıkar.''
        Günler geçmeye devam etmiş ve bir gün sonunda tahtada hiç çivi kalmamıştır. Hepsi çıkarılmış vaziyettedir. Bu durum çocuğu mutlu ettiği gibi hemen babasının yanına koşar ve durumdan haberdar eder. Babası oğluna; ''Aferin! Çok iyi iş başardın ve çok iyi davrandın. Ama şu tahtaya daha dikkatli bak. Düzemesi imkânsız izleri mevcut. Tahta da birçok delik var. Tahta, çakılan çivilerden dolayı önceki haline, yani pürüzsüz güzel halinde olamayacak artık.'' diye söylemiş. 
        Üzerine çocuğuna asıl dersi vermek adına devam etmiş; ''İnsan arkadaşlarıyla, dostlarıyla tartışıp kırdığı veya kavga ettiği zamanlar, kötü cümleler sarf edip o kişide kapanmaz yaralar açabilir. Sonra açılan bu yaralar her insanın hafızasında ve kalbinde yer edinir ve silinmez. Tıpkı bu tahtadaki çivi izleri gibi. Düzeltmek istesen de düzelemez. Buna dikkat etmen gerekir.'' diye söyler.

        Ne kadar da doğru değil mi? Kırdıktan sonra düzeltmeye çalışmanın mantığı nedir. Kırıp dök sonra da yaptığından pişman olup özür dileyen insanlar misali. Kırdıktan sonra gelen özrün anlamı yoktur bana göre. Önemli olan baştan fark edip ona göre hareket etmek gerekir. İnsanların ağzından her kelime kolay çıkıyor ise o zaman o kişiyi de hayatından çıkarman kolay olmalıdır. İnsan değerli bir varlıktır. Kırmaya veya kırılmaya gelmez. Kalbinde açılan yaralarda hemen kapanmıyor maalesef. Ki affettim dese bile o kişi ile karşılaştığında affetmediğini bilir. O yüzden kırılan yerde bazen de bırakmak gerekiyor diye düşünüyorum. Tabi bu çok basit şeyler için değil. Tam tersine çok ciddi kırılmalar için geçerlidir.
        Kırmak için de bir neden olmamalıdır. Kimi insan kırmaktan hoşlanıyor bence. Hatta bundan zevk alıyor diye düşünüyorum. Yoksa bu kadar kırılmalar kolay olmasa gerek. Yukardaki hikâyede olduğu gibi. Çocuk kırmaktan ve kavga etmekten hoşlanıyor. Bu yüzden bu tahtaya çivi çakması hoşuna gidiyor. Her gün artan kalp kırıklıkları hoşuna gidiyor. Evet, sonradan fark ediyor yanlışını ama iş işten geçiyor. Sonra tahta parçalanmış ve eski haline gelmesi imkânsız olur. Yani yapıp ettikten sonra düzelmelerin de mantığı yoktur. Bazen de inceldiği yerden kopmalıdır. Yoksa daha çok kırgınlıklar yaşanır. Bilmem katılıyor musunuz? Sizlerin fikri nelerdir? Yorumlarda buluşalım. Sevgiyle kalın. 😊💙🌺  

Yorumlar

  1. oyyy hikaye çok iyiymiş sahiden de saol :) kırılmak çok sık olan bir şey bizlerde çünkü duygusal insanlarız ve çabuk samimi oluyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim. Evet bizler duygusal ve de samimi olduğumuz için kırılmaya da müsait oluyoruz. Ne yazık ki. 😊🙃

      Sil
  2. Özellikle hassas insanlar hemen kırılabilir küçük şeylerden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet biraz öyle. Tabi hassas olmayanda kırılır bence. İnsan sevdiğine de kırılır malum. 😊

      Sil
  3. Bu hikayeyi okumuştum daha önce. Gerçekten çok etkileyici...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bana göre de öyle. Hoşuma giden hikâyeler arasında yer alır. Begenmenize sevindim. 😊

      Sil
  4. Profunda reflexion uno debe seguir y recomponerse. Te mando un beso.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Es importante pensar. La implementación es aún más importante. Yo también te envié un beso. 😊

      Sil
  5. Saya menyukai cerita mu..memang betul..akan tersisa luka yang susah sembuh apabila ada seseorang yg melukai, walau pun sembuh tapi prosesnya lama, walaupun sudah memaafkan tetapi tak akan kembali seperti semula,ada baiknya memikirkan sesuatu sebelum ucapan kita menyakiti orang lain.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saya gembira anda menyukainya. Terima kasih. Ya, ia adalah kisah yang bermakna dan menggugah fikiran. Kita perlu mengambil kira perkara ini sebelum menyakiti seseorang. Kerana tidak ada yang sama lagi. 🙃

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221