Açlık - Knut Hamsun (Kitap)

        Kitap ismi üzerine açlıktan bahsediyor. Oldukça etkilendiğim bir kitap diyebilirim. Özellikle bir insanın aç iken bir şeyler yazmaya çalışması ve bu durumun zorluğu görmek etkiledi. Ramazan ayında bu durumu kısmen olsa da yaşamış biri olarak kıyasladım ve gerçekten zor. Ramazan ayında en azından akşam bir şeyler yiyeceğini bilip ona göre umudun var. Bunda bu da yok ve açlık üzerine açlık ne kadar kötü. 

        Birde kitapta hoşuma giden kısımlardan bir tanesi de, Andreas adındaki kahramanın durumu ne kadar kötü olursa olsun kendinden daha kötü birini görünce onlara yardım etme isteğinin hiç bitmemesi çok hoştu. Bu kadar aç durumda ve parasız olmasına rağmen yine de birilerine yardım etmesi gerçekten takdir edilecek durum. Bunu durumu olup yapmayan o kadar çok insan varken hem de. 

        Andreas geçimini bir şeyler yazarak kazanmaya çalışır. Fakat yazdıkları istediği gibi sonuç vermez ve para kazandırmaz. Kiraladığı odanın ödemesi gecikmiştir ve zor durumdadır. Sonra o dönemde bir yazısı alınır ve eline bir miktar para geçer. Bu para ile kirasını öder ve kısa sürede olsa rahat eder. Yemek yiyecek bir şeyler alır. Fakat bu rahatlıkta çok uzun süre devam etmez ve parası biter. Yine aç kalır. Sokaklarda gezip, parklarda oturup bir şeyler yazmaya çalışır. Tabi bu düşündüğü kadar kolay olmaz. Yazamamanın verdiği ıstırabın yanında açlık daha da kötü etkiler. Başı dönmeye başlar. 

        Tek hayali yazı konusunda iyi bir noktaya gelmek ve tanınmaktır. Fakat bu düşündüğü gibi olmaz. Yazıları genel olarak üslup bakımından beğenilmez. Kirasını ödemediği için odadan çıkar ve ahır gibi bir yerde kalmaya başlar. Ne kadar aç olursa olsun gururu çok fazladır ve kimseden yardım talep etmez. Aksine elindeki her şeyi rehineye bırakır ve böyle biraz daha yaşamaya çalışır. Birçok işe başvurur. Fakat hiç birinden olumlu sonuç alamaz. Açlığı artık dayanılmaz noktaya gelir ve kasaptan köpeği için kemik ister. Bu kemiklerin kenarında kalan küçük parça etleri yiyerek bir süre idare etmeye çalışır. Tabi bu çok zor olur. 

        Bu sürede âşık olur. Kız ile bir kaç kez görüşür. Daha sonra onunla da görüşmeyi keser. Zaten bunun hayal mi gerçek mi onu da bilemez. Artık bilinci  yerinde değildir. Yazmak konusunda son ana kadar vazgeçmez ve direnir. Fakat açlığı artık dayanılmayacak bir hal alır. Sonunda istemese de bu yazma hayalinden vazgeçer. Çünkü dayanacak gücü kalmamıştır. Sonunda rıhtıma gider ve İngiltere'ye gitmek üzere gemiye tayfa olarak yazılır. Böylelikle kitap biter. 

        Yaptığı seçimde ona hak vermemek elde değil. Zaten başka bir seçeneği de kalmamıştır. Bu yüzden sonuna kadar direnmesi bile çok iyiydi. Her insan bu kadar dayanır mı tartışılır. Bu noktada direncini örnek almak gerekiyor. Genel olarak güzel bir kitap. İnsanın düşünce ne kadar kötü olacağı üzerine iyi detaylar var. Birde açlığın insan üzerinde ne kadar kötü etki ettiğini tekrar tekrar gösteriyor. Anlam dolu ve ders nitelikte bir kitap. Kesinlikle tavsiye ederim. İyi okumalar dilerim. Sevgiyle kalın. 😊💙🍀

      Kitaptan birkaç alıntı 

        Öyleleri vardır ki, ufak tefek şeyler onları yaşatır da sert bir söz onları öldürür.

        O gitti, ben kaldım; ardından baktım, sessizce ağladım.

        Yolumu kesen engellerin bitip tükenmezliği karşısında çıldırmayacaktım da ne yapacaktım!

        Ne gözlerimde yaş vardı, ne zihnimde bir düşünce, bir duygu.

        Bütün ömrüm bir mercimek çorbasına fedadır.

        Bütün ümitler suya düştü mü, her şey bitti demektir.

        Mutluluk denen şeyi çoktan unutmuştum.

        Her şeyi de sineye çekecek değilim ya!

        Açsak neler duymayız ki!