Akrep Hikâyesi

Doğa, fiziksel dünyanın olgusunu ve genel olarak yaşamı belirtmek için de kullanılır. Doğayı inceleyen bilim alt kümesine doğa bilimleri denir.

        Akrep Hikâyesi

        Hintli bir adam suyun içinde zar zor ilerlemeye çalışıyormuş. Bu sırada yanına bir akrep yanaşmış. Adam akrebi kurtarmak istemiş ve parmağını ona doğru uzatmış. Fakat akrep adamın bu hamlesinden sonra adamı sokmuş. Hintli adam bu duruma çok şaşırmış fakat yine de tekrardan parmağını akrebe doğru uzatmış. Akrep tekrar adamın parmağını sokmuş.

        Bu olayı gören başka bir adam kendisini sürekli sokan bu akrebi kurtarmaktan vazgeçmesi gerektiğini söylemiş. Hintli adam buna şu şekilde cevap vermiş:

        -Akreplerin doğasında sokmak vardır. Fakat ben insanım. İnsanın doğasında ise sevmek vardır. Akrebin doğasında sokmak var diye kendi doğamda olan sevmekten mi vazgeçeyim?

        Hikâye daha önce okumuş muydunuz acaba. Bazı yerlerde derviş derler çoğunluk ise Hintli bir adam diye belirtir. Bende ilk olarak Hintli bir adam olan hikâyesini okuyunca tercihimi ondan yana kullandım. Kısa ve öz bir hikâye. 

        Akrep hikâyesine bakınca; akrep kendi doğası gereği sadece sokmak durumunda kalır. Çünkü tek bildiği odur. Akrebin zehri oldukça etkili ama normal şartlarda tehlikede olduğunu hissetmediği müddetçe saldırma eğilimi yoktur. Yani o anda oda kendini korumaya çalışmıştır. Karşısındaki insanın ona yardım ettiğini nerden bilebilir ki.  

        Hintli adam da doğası gereği insan olarak onu sevme ve kurtarma çabasında. Ama akrep onu soktu diye vazgeçmeli miydi? Düşününce belki kolay değil kabul ediyorum. Yani canını acıtacak ve aynı zamanda zehri ile seni öldürebilir de. Ama niyeti kurtarmak olduğu için sanırım buna değer. Tabi buradaki mesaj önemli. Ne olursa olsun akrep doğasından vazgeçmiyor ise sende insan olarak doğandan vazgeçmemelisin. Sonu istemediğin bir durumla karşılaşsan bile.         

        Tabi bu durum insan ve hayvan arasında olunca kabul edilebilir bir durum. Başka türlüsü eşit şartlar ve doğa gereği eşit özellikler varsa olmaz diye düşünüyorum. Belki denemeye değer sadece. 

        İyi ve güzellikten vazgeçme her daim. Bunu değiştirmek isteseler bile buna asla izin verme. Doğamız gereği her daim sevip ve merhamet duymalıyız. Bu özelliklerimizi değiştirince öz benliğimizde değişir. O zaman sıradan olmaya başlarız. Herkes doğası gerektiği gibi davransa ne güzel olurdu değil mi? Bu konuda ısrarcı olsak daha iyi olmaz mı? 

        Doğası gereği diyorum ama şöyle bir durumda var. Herkes sevmek veya merhamet etmek istemeyebilir. Yani ne öğrendiği de çok önemli. Bir insan sevmeyi öğrendi ise sevmeyi öğretir. Bir başkası merhamet etmeyi öğrendi ise merhamet etmeyi öğretir. Bir insan ise, üzülerek söylüyorum ki kötüyü öğrendiyse oda ancak kötüyü öğretebilir. Her insan öğrendiği şeyi öğretme çabasına girer. Umarım iyi ve güzel şeyler öğretenlerden oluruz. Kötülük öğrenenlere de iyiliği ve sevmeyi öğretebiliriz. Bu konuda yeter ki sabırlı ve inançlı olalım. Zamanla değişime uğramayan hiç bir şey yoktur. Konu iyilik ve güzellik ise tabi. 

        Güzele dair her şey bizlerle olsun. Sevgiyle kalın. 😊🌷 

        Dipnot: Hikâyeye geçmeden önce görsel konusuna açıklık getirmek istiyorum. Normalde yazdığım yazılara uygun görsel kullanmayı severim. Ama konu akrep olunca görüntüsü çok ilgi çekici gelmeyebilir diye vazgeçtim. 😉😊 Bu görsel daha iç açıcı diye düşündüm. 

Scorpiones, Arachnida sınıfına bağlı bir eklembacaklı takımıdır. Genellikle sıcak ve nemli bölgelerde yaşayan, vücutları sert kitin bir tabaka ile örtülü, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehir iğnesi bulunan, örümceklerle ilişkili hayvanlardır. Scorpiones takımına bağlı olan 16 familya, 5 cins ve 6 tür bulunur.

        Kısa bir bilgi 😊 

        Akrep (Scorpiones), örümceğimsiler (Arachnida) sınıfına bağlı bir eklembacaklı takımıdır. Genellikle sıcak ve nemli bölgelerde yaşayan, vücutları sert kitin bir tabaka ile örtülü, kıvrık ve kalkık kuyruğunda zehir iğnesi bulunan, örümceklerle ilişkili hayvanlardır. 

        Scorpiones takımına bağlı olan 16 familya (Familya, birçok ortak özelliğe sahip, yakın cinslerin topluluğu), 5 cins ve 6 tür bulunur. Türkiye'de 11 cinste toplanan 23 türü bulunur. Dünyanın en uzun birinci akrebi 23 cm boyuyla Heterometrus swammerdami, ikincisi ise 20 cm boyuyla Pandinus imperator türleridir.

        Teraryumda bakılan bazı akrepler 8 yıla kadar yaşasa da, doğada ömürleri bundan daha kısa olur. (Teraryum; genellikle cam ve plastik maddelerden imal edilen ve içinde sürüngenler, böcekler, bazı bitki türleri için kara ortamının taklit edildiği akvaryum benzeri tanklardır. Farklı ölçülerde içinde bulundurulacak canlıya göre dekore edilir. Teraryum lar cam ve plastik gibi şeffaf ve dayanıklı malzemeden yapılır.)

        Akrepler, araknoloji bilim dalı içerisinde araknologlar tarafından incelenir. 

        Karakteristik yapıları ile çok kolay tanınan ve uzunlukları 13-220 mm arasında değişen eklembacaklılardır. Yaşadıkları ortama göre saman renginden sarıya, açık kahverenginden siyaha kadar değişen tonlarda renklere sahiptir. Sırttan ve karından (dorso-ventral) basık olup vücutları, başlığögüs ve karın olmak üzere iki bölümden oluşur. 


        Akreplerin Başlıca Özellikleri Nelerdir?

        Akrepler birçok özellikleri vardır. Bunların belli başlı özellikleri şunlardır;

        - Birçoğu öldürücü zehir etkisine sahiptir. 

        - Kendi içerisinde çok sayıda türe sahiptir. 

        - Toplamda 4 çift ayağı bulunmakta ve ön bölümde ise kıskaçları bulunmaktadır.

        - Avlarını ön kıskaçları sayesinde yakalamaktadırlar. 

        - Yılanlardan daha soğuk kanlıdırlar. 

        - Oldukça sessiz hareket etmektedirler.

        - Gebelik süreci 7 ile 12 ay arasıdır.

        - Yumurta ile çoğalmaktadırlar ve dünyanın her bölgesinde yaşamlarını sürdürmektedirler.

        - Daha çok sulak bölgelerde yaşarlar ve güneş ışınlarından oldukça hoşlanırlar. 

        - Çöllerde de yaşamlarını sürdürmektedirler. 

        - Geceleri orijinal renkleri değişerek, yeşilimsi bir renge dönüşmektedir.

  

        ÖNEMLİ NOT: Sıcakta ve daha hareketli oldukları gecelerde, sokmaya daha isteklidirler. Akrepler normalde sokmaz. Ancak rastgele dokunulduklarında ya da üzerlerine basıldığında, kendilerini tehklikede hissettikleri zamanlarda sokarlar. Yer yatağında uyuyanların gece uykudaki hareketi, yatağa kadar gelmiş olan akrep için savunulması gereken bir harekettir. Henüz bağışıklık sistemi yeterince gelişmemiş olan yenidoğanlarda ve alerjik bünyeli çocuk ve yetişkinlerde zehirli ve az zehirli akrep türlerinin sokma durumunda; sokma yerinin konum ve önemine bağlı olarak her zaman bir risk vardır. Risk altında olanlar daha çok açık alanlarda akreplerin saklandıkları taşları ters yüz edip onları açığa çıkararak kendilerini savunmaya sevk eden kişilerdir. Özellikle yaz aylarında piknik yapmak için açık alanlara gidenlerin biraz daha dikkatli olmalarında sağlık açısından yarar vardır. Akreplerin türlerini uzmanları dışında tespit etmek ve zehirli mi ya da zehirsiz mi diye nitelendirmek pek kolay değildir. Bu yüzden akrep sokması ile karşılaşıldığında ihmal etmeden hemen bir hastaneye başvurmak gerekir. Özellikle Güneydoğu Anadolu'da akrep sokmaları her zaman hayati öneme sahip olup vakit geçirilmeden kesinlikle hastaneye gidilmelidir. Bu konuda oldukça hassas ve dikkatli olmakta fayda var. Sağlıklı ve güzel günler dilerim. 😊🌻 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221