Yerebatan Sarnıcı (Müze)

Yerebatan Sarnıcı İstanbul'da şehrin su ihtiyacını karşılamak üzere 526-527 senelerinde yaptırılmış kapalı su sarnıcı. Ayasofya'nın güneybatısında, Soğukçeşme Sokağı'ndadır. Suyun içinden yükselen pek çok mermer sütun nedeniyle halk arasında Yerebatan Sarayı olarak isimlendirilmektedir.
Yerebatan Sarnıcı


    Yerebatan Sarnıcı, İstanbul'un görkemli tarihinin izlerini sürdüren en önemli kültür varlıklarının başında gelmektedir. (Sarnıç: Biriken yağmur sularının temiz bir şekilde depolanmasının ardından kullanılmasını sağlıyor. Sarnıçlar tuzlu sudan ziyade, tatlı su depolamak amacıyla kullanılıyordu.)

    Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus (527-565 yılları arasında) tarafından yaptırılan bu büyük yer altı sarnıcı, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında ''Yerebatan Sarayı'' olarak isimlendirilmiştir. Latincede ''Cisterna Basilica'' olarak adlandırılan yapının bulunduğu yerde daha önceleri Stoa Bazilikası bulunduğundan, kimilerince ''Bazilika Sarnıcı'' olarak da anılmaktadır.

    Su depolama kapasitesi ile şehrin en büyük kapalı sarnıcı olarak bilinir. 80.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir. Yerebatan Sarnıcı, diğer kapalı sarnıçlardan bir diğer farkı ise daha fazla devşirme taşıyıcı elemana sahip olmasıyla dikkat çeker. Yaklaşık olarak 10.000 m2 alanı kaplar; uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre olan dikdörtgen biçimli devasa bir yapıdır.

    Belirtilen yazılı kaynaklara göre suyollarından ve yağmurlardan elde edilen suyu, imparatorların kaldığı saray ve çevresindeki yapılara dağıtarak yüzlerce yıl şehrin su ihtiyacını karşılamıştır. Yerebatan Sarnıcı'na, tarihi suyollarından biri olan Hadrianus İsale Hattı'ndan da sağlanmıştır.

    Yerebatan Sarnıcı'na gittiğiniz de sizi her biri 9 metre yüksekliğinde olan ve toplamda 336 sütun karşılamaktadır. Birbirine 4.80 metre aralıklarla dikilen bu sütunlar, 28 sütun birlikte olacak şekilde 12 sıra meydana getirmektedir. Sütunların her biri çeşitli mermer cinslerinden yontulmuştur. Büyük kısmı tek parçadan oluşsa da bir kısmı iki parçadan oluşmaktadır. Taş merdiven ile içine inilen sarnıçtaki bu sütunlar eski tarihi yapılardan toplandığı düşünülmektedir. Sütunların çoğunluğu silindir biçimlidir.

    Daha ilk adımda insanı etkisi altına alan bir yer. Tarihin gizemi ve geçmiş medeniyetler hakkında verdiği görsel şölen ile sizi kendisinin içine çekiyor. İlerlemek ve adımlarınızı hızlandırmak istiyorsunuz. Merdivenleri indiğinizde ve karşınıza çıkan manzara karşısında hayran kalmamak elde değildir. Sütunların heybetli görüntüsü ile kendinizden geçebilirsiniz. Daha içeri girmeden dışardaki görüntüde böyle bir manzaranın yerin altında olduğunu sanırım hayal bile edemezsiniz. İçeri girdikten sonra ışıklandırma sayesinde bu manzara daha net bir şekilde gözler önüne sürülüyor.

    Sütunların sakin ve huzur veren görüntüsünü izlemek insana iyi geliyor. Özellikle yakın zamanda okuduğum kitapların etkisiyle burada olmak beni ayrıca mutlu ediyor. Sanki kitaplardaki tarihi yaşanmışlığı yaşıyor gibi hissettim. Yaşayan sütunlar gibi geldi bana. Her birinin ayrı bir yeri ve önemi var. Tek tek hepsine bakmak istedim. Hepsine ayrı ayrı dalıp orada huzura vardım. 

 

Sarnıç'ın yapıldığı dönemde özel bölgeleri kötülüklerden korumak için Gorgana kafalarının bulunduğu resim ve heykeller kullanılmaktadır. Medusa'nın yılan başlı heykellerinin de buraya bu nedenle konulduğu düşünülmektedir. Heykeller sarnıcın inşaatı sırasında salt sütun kaidesi yapılması amacıyla kullanılmıştır.
Medusa Başı

    Medusa Başı

    Yerebatan Sarnıcı hakkında bilinen bu bilgiler dışında, birde buna ek olarak içinde bulunan sütunların önemli özellikleri ve anlamları vardır. Özellikle Yerebatan Sarnıcı'nın simgesi olan Medusa başı kabartmalı bloklar dikkat çeker. Sütun kaidesi olarak kullanılan Medusa başları Roma heykel sanatının en özel örneklerinden biri olmakla birlikte, yoğun ilgi gören ve birçok efsaneye de konu olmuştur. (Sütun Kaidesi: Sütunların alt kısmında sütun gövdesinin üzerine oturduğu silindirik ya da prizmatik yapı elemanı. Yükün daha geniş bir yüzeye aktarılması amacıyla yapılmıştır. Üstlerindeki sütun ya da dikmeler ahşaptan bile yapılmış olsalar, kaideler her zaman taştan yapılmıştı.)

    Bir efsaneye göre Medusa, Yunan mitolojisinin yer altı dünyasının dişi canavarı olarak bilinir. Yılan başlı olan Medusa, kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. Bir an gözlerine bakınca aklıma bu gelmedi desem yalan olur. Bunun anlam ve gücüne bakarak etkilendim. Fiziksel anlamda olmasa da duygusal anlamda taş kesildim doğrusu. Bir an orada kaldım ve başka yöne bakmak istemedim. Görüntüsü insanı derinden etkiliyor. Baktıkça bakası geliyor insanın. Muhakkak oraya gidip Medusa'nın gözlerine bakmak için özel bir zaman ayırın derim. Bakalım size de aynı etkiyi gösterecek midir?


Bu sütun, tavus gözü, sarkık dal ve gözyaşı kabartma ve oymalarıyla şekillendirilmiştir ve “ağlayan sütun” olarak bilinir. Rivayete göre sarnıcın 38 yıl süren inşasında 7.000 köle çalışmış yüzlercesi hayatını kaybetmiş ve işte bu sütun onların anısına dikilmiştir.
Ağlayan Sütun

    Ağlayan Sütun (Gözyaşı Sütunu)

    Yerebatan Sarnıcı'nı ilginç kılan bir diğer kısmı olan Ağlayan Sütun'dur. Üzerinde gözyaşlarına benzer şekiller bulunan ve Ağlayan Sütun veya Gözyaşı Sütunu olarak adlandırılan sütundur. 
    Ağlayan Sütun sarnıç için çalışan ve burada hayatını kaybeden kölelerin anısına diğer köleler tarafında yapılmıştır. Sarnıcın inşası için 7 binden fazla insan çalışmıştır. Ne yazık ki çoğu da burada hayatını kaybetmiştir.
    Sütun üzerinden sürekli akan suyla hep ağladığı hissini uyandırır. Bakınca bende bunu düşündüm. Yapılış nedenini öğrenince içimden ağlamak geçti. Çok duygulandım açıkçası. Bunun anısına saygı göstermek için uzunca bakakaldım. Hiç bir şey düşünmeden sadece bakıverdim sütuna.
    Bir rivayete göre; saray ziyarete kapandıktan sonra kölelerin ağlama sesleri sütunlara çarpa çarpa yankılanmıştır.
    Yerebatan Sarnıcı'nı ziyarete gelen bazı ziyaretçiler, bu sütunun bulunduğu yerdeki suya para atarak dilek tutmaktadırlar. Hatta buraya Dilek Havuzu denilirmiş. Bunu denemedim. Ama kim bilir belki gerçek olan dilekler vardır. Denemek isteyen para atabilir. Dileği kabul olan muhakkak bana da haber versin. Bir dilek niyetine  tekrar gitmek için bana da sebep olur.  
 
Ali Abayoğlu - Denizanası, kalıp içi çökertme ve sıcak füzyon, 2022,,
Denizanası, kalıp içi çökertme ve sıcak füzyon

    Yerebatan Sarnıcı'nı gezdiğiniz zaman Daha Derine Sergisi ile karşı karşıya kalırsınız. Eserlere hayran kaldım. Hepsi birbirinden güzel ve özel. Denizanası güzel bir görsel idi. Uzaktan bakınca bile insanın dikkatini çekiyor. Evimde bunları ışıklandırma niyetine kullanmak istemedim değil hani. Fena olmazdı bence. Odamda akşam kitap okumak için güzel fikir gibi geldi. 😉 


Ozan Ünal - Kabuk, demir ve beton, 2021
Kabuk, demir ve beton

    İlerleyince yukardaki Kabuk eserini görünce onun gibi ellerime şekil vererek fotoğraf çekmeye dikkat ettim. Pek olmadı gibi ama denemeye değerdi. 😊

Berkay Buğdan - Yeni Sokak, beton-demir ve çelik, 2018
Yeni Sokak, beton-demir ve çelik

    Sütunlar arasına yerleştirilen eserler gibi duvar kenarlarında da güzel görüntüler oluşturuyorlar. Yukardaki Yeni Sokak eserine bakınca oraya ait değil gibi hissi verdi bana nedense. Yalnızlık etkisi yarattı biraz ondan olsa gerek. 

Ozan Ünal - Anksiyöz Bilgeler, beton ve demir, 2019
Anksiyöz Bilgeler, beton ve demir

    Anksiyöz Bilgeler eserinde, bilgelerin görüntüsü ile sanki düşüncelerinden kaçıyorlarmış gibi geliyor. Engellemek adına başlarını tutuyor gibi hissettim. 
    
Malik Bulut - Bağlantı (Connection), Mermer Yontu (Marble), 2022
Bağlantı (Connection), Mermer Yontu (Marble)

    Yukardaki Bağlantı eserini görünce bende ilk çağrıştıran şey tutsaklık oluyor. Neden aklıma önce bu geldi inanın bende bilmiyorum. Sanırım zincir görüntüsünden olsa gerek. Daha sonra ise bir yere bağlantı kurmak ya da orası ile birleşmek gibi anlamlar çağrıştı. 

Ozan Ünal - Zambaklı Lavi, demir, 2021
Zambaklı Lavi, demir

    Yukardaki Zambaklı Lavi eserine bakınca nedense düşünen adam aklıma geliyor. Artık ne düşünüyor eserimiz. Bir sürü düşüncelerde kaybolmuş gibi.
  
Aslı İrhan - Kaos Ortamında, karbonfiber, 2022
Kaos Ortamında, karbonfiber

    
    Kaos Ortamında eserinde yere düşüp kalkmak isteyen birini düşündürdü nedense bana. Belki de bir el uzat der gibi görüntüsünden olsa gerek. 

Berkay Buğdan - “Yarını Hatırla, çelik, 2019
Yarını Hatırla, çelik

    Yukardaki Yarını Hatırla eseri, kadın vücudunun kesik olan baş ve kolları ile ayrıca dikkatimi çekti. Görüntüsü çok anlamlı geldiği gibi herhangi bir yorum yapma isteğimde gelmedi. Sadece izledim. Derin manasına bakarak. 

Muzaffer Tuncer - İnziva, soğuk metal dövme
İnziva, soğuk metal dövme

    Yukardaki İnziva eseri de sanki hayattan yorulmuşta köşesine çekilip duran adamı anlatıyor. Bazen bende köşeme çekilip insanlardan kaçmak istiyorum. Yanında yer olsa idi beraber uzaktan izlerdik insanları. 

Ali Abayoğlu | Cam yapraklar, sıcak füzyon, 2022
Cam yapraklar, sıcak füzyon

    Cam yapraklar eserini de çok beğendim. Görsel olarak güzel görünüyor. Bunlardan da bir tane almak istedim doğrusu. 😊 

Ozan Ünal | Heba, demir ve beton, 2021
Heba, demir ve beton

    Yukardaki Heba eseri sanki kök salmış gibi bir his veriyor insana. Yerinden kopamama daha doğrusu ait olan yer ve insandan kopamama gibi...

Jennifer Steinkamp | Mars’a Uçuş 9, Video Yerleştirmesi, Ed.1/1 + AP
Mars’a Uçuş 9, Video Yerleştirmesi

    Son olarak duvara yansıtılan video gösterisi ise çok güzeldi. Ağacın yapraklarının hareketleri insana huzur veriyor. Bir kaç defa izledim diyebilirim. 

    Sarnıcı gezerken yürüme platformu üzerinde yürüdüğümüz için yerdeki su ile herhangi bir temasımız olmuyor. Yürüdüğünüz zaman içerisinde üzerinize su damlaları gelebilir. Panik yapmayın temiz su olur bu damlalar. Yukardan üzerimize damlayan sular sarnıç içindeki buharlaşan suyun yoğunlaşması üzerine damlıyormuş. Özellikle yaz mevsiminde bu damlama durumu daha fazla olurmuş. Bu yüzden buraya gelirken ayakkabı seçimi önemlidir. Rahat bir ayakkabı ve tabanı kaymayan olursa daha iyi olur diye düşünüyorum. 
    İstanbul gezi programlarının ayrılmaz bir parçası olan bu gizemli mekân özelliğine sahip Yerebatan Sarnıcı görüntüsü ile çok fazla ziyaretçi çekiyor. Her zaman burayı görmek isteyen insanlar ile doludur. Daha önce görmediğiniz bir yer ise muhakkak gidip görün derin. Tarihinin derinliklerine doğru yürüyüş yapıyormuşsunuz hissi uyandırıyor. Anlamlı ve bir o kadar güzel bir yer. Tekrar görmek umuduyla diyelim. Sevgiyle kalın. 😊🍀  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221