Şifre - Camilla Läckberg, Henrik Fexeus (Kitap)

        Kahramanımız Dedektif Mina daha önce böyle bir vaka ile karşılaşmamıştır. Çok korkunç bir cinayet olduğu kesin. Bunun kim ve neden yaptığı sorusu ilk akla gelendir. Bir parkın dışında sihirbaz kutusu içinde çıplak bir kadın bedeni ve kılıçlar ile delinmiş vaziyette bulunur. Bu vahşet oldukça kötü görünür. Ayrıca yapılan bir sihirbaz gösterisi değil de bir cinayettir. 

        Soğukkanlı bir katilin yakalanması gerekmektedir. Dedektif Mina bu cinayet soruşturmasında onlara yardımcı olması için, ünlü mentalist Vincent Walter'ın yardımına başvurur. Sihir ve illüzyon dünyasının sır perdesini ancak o aralayabilir. Aynı zamanda katilin kişiliği hakkında bilgi vermesini de sağlayabilir. Bu sayede katili daha hızlı bulma şansları olur. Tabi bu durum ekipteki diğer arkadaşlar için pek olumlu olmasa da başka seçenekleri yoktur. Soruşturmaya Vincent'i de dahil etmek zorunda kalırlar.  

        Cinayet soruşturmasına dahil olan Vincent çözmesi gereken bir şifre olduğunu fark eder. Öldürülen kişiye bakarken maktulün bacağında roma rakamıyla III yazıldığını görür. Bunu daha önce fark eden olmamıştır. Birde kutunun içinde kırık bir kol saati bırakıldığını söylerler. Vincent saatin durduğu zamanın bir anlam ifade ettiği düşünür. Fakat bu nedir hala bir soru işaretidir. Aynı zamanda Vincent katilin bununla durmayacağını ve devam edeceğini de tahmin eder. 

        Tüm ipuçlarından yola çıkarak katilin onlara bir şifre verdiği mesajını alırlar. Tabi şifre nasıl çözülür onu hala bilmiyorlar. Tek yapmaları gereken şey şifreyi çözmektir. Daha sonra işlenen cinayetler ile verilen roma rakamının geriden doğru geldiği anlaşılıyor. Her cinayet ile yeni bir sihir gösterisi yapılıyor. Tabi bunlar sihir gösterisi değil de birer cinayettir. Öldürülen insanların aralarında bir bağ vardır. Bunu sona doğru anlıyoruz. Oldukça etkilendiğim söylenebilir. Büyük gösteri sona bırakılmıştır. Asıl öldürülmek istenen ve mesaj verilen kişi çok başka birisidir. Bunu okudukça tahmin etmek mümkün ama yine de şaşırtıcı noktalar olduğu kesin. 

        Kitapta Dedektif Mina'nın takıntılı bir temizlik ve mikrop anlayışı var. Gerçekten kitabı okurken sanki eline her sıktığı dezenfektan kokusu burnuma geliyor hissettim. O kadar kötü durumda yani. Tabi maalesef buna bir çözüm bulamadığı için üzüldüm. Çok kötü bir hastalık doğrusu. Onun yerinde olmak istemezdim. Vincent'in ise zekâsı ve düşünce yapısı dikkatimi çekti. Oldukça zeki olduğu söylenebilir. Mina ile çok iyi anlaşırlar ve bu sayede başarılı olmaları mümkün olur. 

        Kitapta karakter analizleri oldukça başarılı. İki yazarında kalemi sağlam olduğu kesin. Konu ve kurgusu oldukça başarılı. Aynı zamanda sihir ve illüzyon hakkında oldukça bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Bilmediğim noktaları kitap ile birlikte öğrenmiş oldum. Oldukça bilgi verdiği de söylenebilir. 

        Cinayetlerin belli bir mantık ve zekâ ile işlendiği gerçeğini de unutmamak gerekiyor. Cinayeti her kim işliyor ise çok zeki olduğu kesin. Tabi daha sonra bunun tek kişi ile yapılmasının mümkün olmadığı gerçeğini fark ederler. Bu arada kitapta geçmiş yıllarda ölen bir kadın hakkında da bilgi verilir. Daha sonra bunun bu cinayetler ile bağlantılı olduğu anlaşılır. Aslında amaç o kadının intikamını almaktır. Tabi intikam haklı gerekçelere dayanıyor mu tartışılır. 

        Sonunda oldukça başarılı ve güzel şekilde katiller bulunuyor. Tam olarak bulunuyor da demek doğru değil. Kitabı okuduğunuzda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Sonu en azından umduğum gibi bitiyor. Zaten serinin ilk kitabı olduğundan sonu böyle bitmesi gerekiyor. Oldukça başarılı ve dikkat çeken bir kitap. Polisiye sevdiğiniz bir tür ise muhakkak okuyun derim. Oldukça şaşırtıcı zekâ oyunları mevcut. Kişilerin farklı özellikleri daha dikkat çekici. Kitabı tavsiye ederim. Katil kim bakalım bulacak mısınız? İyi okumalar dilerim. Sevgiyle kalın. 😊💙🍀

        Kitaptan birkaç alıntı 

       Dünyası şimdiki haliyle yeterince kırılgandı. Bir de delik deşik cesetlerle doldurulmasına hiç gerek yoktu.

        Aynı zamanda, onu dimdik ayakta tutan tek şey saf adrenalindi.

        Hiçbir şey, hiçbir yere kaybolmazdı. Her şey beynin kıvrımlarında durmaya devam eder, en umulmadık anda gün yüzüne çıkmayı beklerdi.

        Fakat insanlar hayattayken yaşlarını tahmin etmek zordu; ölüyken daha da zordu.

        Bir mentalist psişik yeteneklere veya zihin okuma yetisine sahip olduğu izlenimini yaratmak için psikolojiden, kişisel ikna yeteneğinden ve gizli numaralardan faydalanan biriydi.

        İnsan en temel şeyleri unutuyor. Yapılması gerekenleri. Nezaket göstermeyi. Günlük rutinleri. Daha önce çok önemliymiş gibi görünen fasa fisoları...

        Bazen yapılacak en mantıklı şey, mantıksız ve karmaşık bir durumdan kaçınmaktı.