Çocuklara İyi Bakalım ❤

Çocuk, bebeklik ve ergenlik çağları arasındaki insan. Genellikle konuşma ve yürüme kabiliyetleri kazanıldıktan sonra çocukluğun başladığı; cinsel gelişimin başladığı ergenlik dönemi ile birlikte çocukluk döneminin bittiği kabul edilir. Ama bu tanımlamalar görecelidir ve kesin sınırları yoktur.

        Bu yazıyı yazma nedenim çocuklar. Çünkü onlar masum ve savunmasız oldukları kadar sevgiye ve ilgiye de muhtaçlardır. Bu yüzden çocuklara iyi bakalım. Bu illa senin, benim, bizim çocuğumuz olması anlamına gelmiyor. Çocuklar bizim geleceğimiz. Çocuklar bizim ilerde bırakacağımız canlı miraslarımız. Biz onlara ne bırakır isek onlar onu yaşar ve yaşatırlar.

        Biraz duygusalım aslında bu konuda. Geçenlerde bununla ilgili bir kaç video izledim. Belki de etkisinde kaldım. Onun etkisi altında kaldığım doğru ama aynı zamanda etkisinde kalmamız gereken bir konu diye düşünüyorum. Çünkü onlar varsa bizler de varız. Onlar mutlu ise bizler de mutluyuz. Bunu anlamamız için de sadece anne veya baba olmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Uzaktan veya yakından kim olursak olalım çocuklara karşı dikkat etmemiz gerekiyor. Hatta çocuğunuz yok diye daha da dikkat etmeniz gerekiyor diye düşünüyorum. 

        Çocuklar büyükçe yaş aldıkça bir şeyler de onlarla büyür. Bu onların gördükleri ve deneyimledikleri tecrübelerdir. Daha doğrusu öğrendikleridir. Ailesinden ya da çevresinden öğrendikleridir. Her çocuk şanslı olmuyor maalesef. Her sıcak evde çocuk olmadığı gibi her çocukta mutlu bir yuvada bulunmuyor. Bazen bunlar değişebiliyor. Hatta daha kötü şartlar altında bile kalabiliyorlar. Bu onlar üzerinde ne kadar olumsuz etki yapıyor bilir misiniz? Aslında bir geriye dönüp baktığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Kendi çocukluğunuzu düşünün aklınıza gelen anılara odaklanın. Her anının anlamı ve önemi farklıdır. Kimi anılarınızı hatırlarken sizi mutlu edip güldürür iken, kimi anılarınız ise de aklınıza gelirken bir anda huzursuz eder. Kimi anılar sizi korkutur iken, kimi anılarınız ise sizi üzer. Bu ne kadar çok değişkenlik gösteriyor değil mi? Bu elimizde midir? Hayır, neden çünkü küçük yaşta olan çocuk o ortamı ayarlayamaz bazen. Bazen de ortam hazırdır ve o çocuk orada bulunuverir. O istediği için değil sadece şartlar buna müsaade ettiği için olur.

        Çocuklarımıza iyi bakalım çünkü onlar büyükçe bütün anılarda onlarla büyüyor. İyi ise iyiliği, güzel ise güzelliği artıyor iken tam tersi kötü ise kötülük, sevgisizlik ise sevgisizlik artıyor. İnsanlara güven duygusu azalıyor. İnsanlardan kaçma ve yalnız kalma duygusu artıyor. Tek başına hayatına devam etme ve başarısız olma ihtimali yükseliyor. Tabi bu herkes için geçerli değil. Kimi çocuklar çok güçlüdür her koşulda başarır ve kazanır. Ama ne yazık ki her çocuk bu kadar güçlü olmadığı gibi şanslı da olmuyor. Ortamın negatif enerjisi ya da koşulların çok kötü olması onun büyümesine bile engel olabiliyor. Büyümesine engel olmak ne kadar kötüdür bir çocuk için. Bu sen, ben değil hepimizin sorunu bence. Sonuçta onlar bizim geleceğimiz. Bizden sonra dünyaya sahip olacak nesil onlar. Onlardan sonra da bırakacakları dünya ya etki edecek kişilerde onlar. Bu yüzden onlara iyi bakalım. Hep birlikte onlar için elimizden ne geliyor ise yapalım. O taşın büyüklüğüne aldanmayıp ve umursamayıp her birimiz ellimizi taşın altına sokalım. Böylelikle onlarda daha mutlu ve daha rahat bir yaşam ve hayat sürerler. Ne kadar çok mutlu çocuk var ise hayat o kadar mutlu ve güzel olur. Yasamak için de nedenlerimiz artar. Yeter ki canı gönülden isteyelim. Bazen küçük bir tebessüm bile bunu değiştirmeye yetebilir.

        Özellikle şu öfke kontrolüne dikkat etmemiz gerekiyor sanırım. Ne kadar sakin olur isek o kadar verimli ve sağlıklı oluyoruz. O zaman da çocuklara iyi birer örnek oluruz. Bu da yeri geldiğinde hiç tanımadığın insana da güven duymamızı, yeri geldiğinde onlarında yardım edeceğini bilmemizi sağlar. Bu da çocuklar için çok önemli. Herkes kötü ve güvensiz olur ise bu çocuklar kime güvenecek ve iyi  insanları nasıl tanıyacaklar. Çocuklar özeldir ve çok kutsaldır bana göre. Onlar için elimizden geleni yapmalıyız. Özellikle anne ve babalar dikkat etmeli aman diyorum, sakının çocuklarınızı her kötülükten. Dikkat edin çocuklarınıza. Yoksa sonra bu kötülükler geliyor ve istense bile unutulmuyor. Unutulmadığı gibi o çocukların hayatlarına etki etmek ile kalmayıp hayatlarını da bozuyor. Bu da dış dünyaya karşı daha olumsuz ve daha duyarsız olmayı sağlıyor. Birde şu var ki ne öğrendi ise onu uyguluyor. O yüzden gösterdiğimiz ve uyguladığımız yöntemlere daha dikkat edelim. İyi şeyler gösterelim ki iyiliği bilsinler. Bu sayede kötülük biraz daha azalır. Kötülük azaldıkça da dünya daha güzel görünmeye başlar. Dünya güzelleştikçe çocuklar daha mutlu ve huzurlu olmaya başlarlar. Böylelikle çocukları geri kazanmaya başlarız. Başka türlü onları kazanmamız mümkün değil.

        Çocuklara sahip çıkalım ve onları o küçük bedenleri ile tek başına bırakmayalım olur mu? Çünkü onların bize ve bizimde onların geleceğine ihtiyacımız var. Her daim çocuklara iyi bakalım ve her daim onları sevgi ile kucaklayalım. Onları hiç yalnız bırakmayalım. Çocukları çok sevelim ve sevgimizi hiç bir zaman esirgemeyelim. Çünkü onlar sevilmeye ve ilgiye çok muhtaçlar. Ne kadar çok sever, ilgi gösterir isek onlarda o kadar çok mutlu ve huzurlu olurlar. Çocukların mutlu oldukları ve gülücüklerinin hiç bir zaman bitmediği bir gelecek dilerim. Sevgiyle kalın. 💜🌼

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221