Habersiz Kalmak
Aklını ikna edebiliyorsun da kalbin söz dinlemez. Kalbin bekledikçe ve zaman uzadıkça istemediğin düşünceler kalbine doğru ilerler. Düşüncesine bile tahammül edemediğin kötü düşünce tohumları ekilir kalbine. Zaman ilerledikçe o ekilen tohumlar tomurcuklanmaya ve seni huzursuz etmeye başlar. İstemeden kalbinden büyüyerek aklına doğru yol alırlar. Sen ne kadar kaçarsan kaç sonunda seni yakalarlar ve istemediğin halde o kötü düşünceler ile baş başa kalırsın. Sonrası da zor gelmeye başlar. Zaman ilerlemez olur. Hemen haberini almak ve iyi olduğunu bilmek istersin. Yoksa bu kötü düşünceler seni yer bitirir.
Özellikle
sevdiğin birini merak etme duygusu çok başkadır. Ona olan duygu ve düşüncelerin
daha samimi ve duygusal olur. Ne durumda diye için içini yer ve sen bir şey
yapamazsın. Ondan gelecek en ufak bir cevaba muhtaçsındır. Ondan gelecek küçük
ve umut verici bir haberi beklersin. O haberi almadıkça da normale geçmen pek
mümkün değil sanırım. Hem nasıl olsun ki aklında fikrinde o varken. Nasıl başka
bir şeye odaklanabilir ki insan. Sevdiklerimiz için var oluyoruz. Onların
başına gelebilecek en ufak şey bile bizi ne kadar korkudur ve endişeye sokar.
Umarım iyidir deriz sürekli. İyi olmaları için de dua eder dururuz. Elimizden
başka bir şey gelmez de ondan. Ne yapacağını bilemezsin. Ne yapman gerektiğini
bilemezsin. Elin ayağın tutmaz olur bir an için. Aklında tek bir soru vardır. O nasıl? Zor
durum çok hem çok zor.
Zaman ilerler kötü düşünceler seni esir
alır. Sonra ne olur peki? Beklersin ve kara haber dediğimiz şey ise de
öğrenmek istersin artık. Çünkü artık beklemeye tahammülün yoktur. En azından
ona dair haberi alayım ondan sonra gereken ne ise yaparım dersin. Sanki çok
güçlüymüşüz gibi. Güçlü olduğumuzdan değildir bu aslında. Sadece insan uzun
süre beklentiye ve habersiz kalmaya dayanamaz da ondan. Ne olursa olsun o kişi
hakkında bilgi sahibi olmak isteriz. Hani şöyle bir hikâye vardır. Yaşanılan
gerçek hikâye desek daha doğru olur. Bir gün bir ailenin küçük kızı kaybolur. Aranır
ama bir türlü bulunmaz. Sonra polise haber verilir. Poliste arar durur ama
küçük kıza dair en ufak bir bilgi bulamaz. Zaman geçtikçe iyiye dair
düşünceleri olan ailenin aklına kötü düşünceler gelmeye başlar. Biraz daha
zaman geçtikçe artık en kötü olan düşünce küçük kızın öldüğüne dair düşüncedir.
Ne yazık ki aile bunu bile düşünmeye başlar. Elinden bir şey gelmez, içi kan
ağlar ama bu düşünce de onu bırakmaz. Arayışlar son bulur ve küçük kız
bulunmaz. Sonra aile ne düşünür bilir misiniz? Artık küçük kızın öldüğünü
kabullenirler. Kabullenirler ama ölüsüne ulaşamadıkları içinde kalplerinde en ufak bir umut ışığı da vardır. Tabi sonra şöyle düşünmeye başlarlar; bari küçük kızın ölüde olsa bedenini bulalım
da onun bir mezarı olsun. Mezarı olsun ki, mezarına gidip ağlayalım derler. Ne
kadar kötü bir düşünce değil mi? Ama olaya bakınca kendilerince haklılar.
Bekleyiş içinde olmak ve sürekli yaralanmak var. Birde her zaman içlerinde
öldüremedikleri bir umutları da var. Her kayıp olduğu gün ile umutları da
tazelenir durur. Tabi tazelenme diyorum ama o aile için ne kadar zordur kim
bilebilir. Yaşamadan yorum yapmak bile kolay değildir kabul ediyorum. Umarım hiç kimse
böyle bir durum ile karşı karşıya kalmaz.
Yaşanılan hikâyede de olduğu gibi habersiz kalmaz çok zordur. Ne olursa olsun bilgi sahibi olmak ister insan. İyi de olsa, kötü de olsa bilmek ister. Sonrasında gereken ne ise ona göre hareket eder. Tabi kötü haberler değil de umarım her daim iyi haberler alırız ve bekleyişlerimiz çok kısa olur. Her zaman mutlu ve umutlu olmanızı dilerim. Sevgiyle ve huzurla kalın. 💚🍀
Yorumlar
Yorum Gönder