Telli Duvaklı Gelin

        Bugün arkadaşım ile konuşur iken bu cümle geçti; ''Telli duvaklı gelin.'' Bunun üzerine muhabbetini yaptık. Daha sonra bu cümle neden var, herhangi bir hikâyesi var mı diye merak ettik. Şimdi onunla ilgili öğrendiğim bir kaç bilgiyi sizinle paylaşmak isterim. Zaman içerisinde eski gelenek ve görenekler önemini kaybetmişken, hala eskisi gibi devam eden yöreler de mevcut. Tabi bu sayı gittikçe azalıyor. Bu da artık geçmişte olan bazı geleneklerimizi de alıp götürüyor.

        Şu anki zamanda evlenen gelinlerde tel takılma durumu yok maalesef. Bu artık eskide kaldı desek doğru olur sanırım. Eskiden gelin başlarından bellerine kadar inen simli, gümüş renkli uzunca olan sırmalar yani teller takılırmış. Bu tellerin sebebi ise düğüne gelen yakın akraba ve arkadaşlar arasında bekâr olan genç kızlara tellerden koparıp vermek için imiş. Bunun sebebi de bekâr genç kızların kısmetlerinin açılıp evlenmeleri için dilek niyetinde olurmuş. Birde bu tellerin şans getirdiklerine inanılırmış. Bu ne kadar doğru bilinmez ama inanç olunca olması muhtemel diye düşünüyorum. Bu tellerin kısa olanının evlenme zamanının da kısa olacağı anlamına geliyormuş. Bu yüzden benim telim daha kısa daha çok şanslıyım üzerine de şakalar yapılır imiş kızlar arasında. Şanslı olmak başka bir şey tabi.   

        Bu gelin teli muhabbeti şu zamanda gelin ayakkabısının altına yazılan bekâr isimleri gibi aslında. Gelin ayakkabısının altına bekâr olan kişilerin isimleri yazılır ve ayakkabıdan silinen ismin evlenmesi yakındır ya da kısmeti açılır inancı ile aynıdır. Zaman içerisinde bu gelin teli ortadan kalktı. Şimdi gelin ayakkabısı altına isimler yazılıyor. Bakalım ne kadar zaman sonra bu yazı da kalkar. Malum zaman içinde değişim ve gelişim içerisindeyiz. Bu geleneğinde kalkmayacağı anlamına gelmiyor. Bekleyip görelim. Birde bunun yerine yeni bir şey geçer mi onu da merak etmiyor değilim. Farklı bir gelenek olursa şaşırmam doğrusu. Zaman bize bunu da gösterir. 

        Peki, duvak neden tıkılır? Bu geleneğimiz de unutulmaya yüz tutmuş desek doğru olur. Bu geleneğe göre ise, düğün gününün ertesi günü damadın ailesinin evinde toplanılır. Tabi bu eve gelenler ve toplanan kişiler sadece kadınlar olur. Eğlence düzenlenir ve bu eğlenceye gelin duvağı ile girer. Ailenin kadınları gelini ortaya alıp, duvağını açarlar. Sonra da geline hediyelerini verip, geline sorular soruyorlar. Bu soruların amacı gelini daha yakından tanımak içindir. Çünkü önceden gelini daha yakından tanıma gibi bir şansları yoktu. Görücü usulü evlilik olduğu için bu duvak merasimi yapılır. Daha sonra evin yakındaki bir çeşmenin etrafına bir bıçak ile bir de tarak saklanır. Saklanan bu iki eşyayı gelinin bulması için aramasını isterler. Gelin ilk bıçağı bulur ise çocukları erkek, tarak bulur ise de çocukları kız olacağına inanılır. Sonra çeşmeden gelin su taşımaya başlar. Taşıdığı suyu eve doğru yavaş yavaş dökerek döner. Bunun nedeni yeni aile kurulan eve bolluk ve bereket getirmesi inancından geliyor. 

        Şimdi bu duvak merasimi pek yapılmıyor. Çünkü artık aileler gelini daha yakından tanıma fırsatını buluyorlar. Birde görücü usulü evliliklerde eskisi gibi yok. Birde bu gelenekleri hala devam ettiren küçük köy ve kasabalarda yapılıyordur. Belki oralarda da bitmiştir. Kim bilir. Gelişen dünya ve gelişen teknoloji sonucunda hala bunlar var mı bilmiyorum. Telefondan sonra da birbirini tanımama durumu da yoktur.  

        Telli duvaklı gelin hakkında bildiklerim bunlar idi. Sizin de bildiğiniz ve eklemek istediğiniz bir şey varsa yorumda yazabilirsiniz. İyi okumalar dilerim. Sevgiyle kalın. 😊💜🌸