Kalıpların Dışına Çık!

 

Kalıpların olmadığını anlayana kadar en iyi çözümleri asla bulamazsınız! Kalıp dışı düşünmek, farklı veya alışılmamış düşünmek demektir. Başka bir deyişle, bir şeyi yeni bir perspektiften düşünmek.

        Bir insanın herkes ile aynı düşünmesi ya da aynı şeyleri yapması gerekmiyor. Tam tersine kendine özgü duygu ve düşünceleri olabildiği gibi istediği şeyleri de yapma hakkı vardır. Bu da onun daha farklı görünmesine ve de farklı hissetmesine neden olabilir. Tabi bu da o kişinin kalıpların dışına çıktığı anlamına gelir. Her şeyi illa herkes yapıyor diye yapmamalı insan. Aksine kendine özgü şeyler yapmayı tercih etmelidir. Belirlenmiş bazı kalıplar vardır. Bu kalıplar da görünen gibi hareke edilmesi beklenir ve farklı davranan yeri geldiğinde dışlanabilir. Fakat buna gerek yoktur. Kişi özgürdür ve istediği kalıba girebileceği gibi istediği kalıbında dışına çıkabilir. Bu konuda kendi isteklerimize önem vermeliyiz. Genele uyum sağlamak zorunda değiliz. 
        Kalıpların dışına çıkmak her zaman mümkündür. Buna kimsenin engel olmaması gerekiyor. Engel olunsa bile sen bu isteğinden vazgeçmemelisin. Tek seçeneğin olduğunu düşünsen bile bundan vazgeçme ve yolunda ilerle. Er ya da geç kazanan sen olursun. Bu konuda öncelikle kendine güvenmeli ve ne istediğini bilmelisin. Bu hayatı sen yaşıyorsun bir başkası değil. Ona göre istek ve duygularını hesaba katarak yola girmelisin. Bir anlık heves ile de olmaz. Yoksa yolun ortasında tek başına kalırsın. Kimsenin de sana yardım etmesini bekleme. Çünkü kimse yardım edemez. Girdiğin yolda teksin ve ona göre yürü veya koş. 
        Peki, bu kalıpların dışına çıkmak kolay mıdır? Hayır, aksine bazen çok zorlayıcı da olabilir. Özellikle alışılagelmiş şeyleri değiştirmek ya da farklı bakmaya çalışmak kolay değildir. Bunu uygulama aşaması zordur kabul ediyorum. Bu yüzden cesaret gereken bir şeydir. Cesaretin yanında da ne kadar istediğin önemlidir. Yoksa bir anlamı yoktur. Tabi şunu bilmek lazım ki her zaman bir çıkış yolu bulunur ve o yoldan çıkılır. 
        Kalıpların dışına çıkmak adına size güzel bir hikâye paylaşmak istiyorum. Umarım ilginizi çeker.  

        Kalıpların Dışına Çık!

        Yüzlerce yıl öncesinde İtalyan'ın bir kasabasında, küçük bir işletme sahibi var. Bu işletme sahibi büyük miktarda para alarak bir tefeciye borçlanır. Tefeci ise bu parayı vermesindeki sebep işletme sahibisin güzel kızına ilgi duymasındandır. Fakat onun ilgisini çekebilecek yaşta değil aksine yaşlı ve çekici bir görüntüsü olmayan bir adamdır.
        Tefeci bu yüzden bu borcu fırsat bilip, işletme sahibine; ''Tüm borçlarını silerim fakat karşılığında kızınla evlenmek istiyorum.'' diye söyler. Tabi bu teklif işletme sahibini çok kızdırır. Hatta son derece tiksinerek karşılık verir. Tabi tefeci öyle hayır ile yetinir mi. İnat etmiş o kızı alacak bunun için ne yol var ise başvurur. Tefeci teklifini yenilemek yerine teklifi çok farklı bir biçimde sunmaya çalışır.
        Tefeci işletme sahibi ve kızını çağırır ve onlara bir teklif sunar. Bir torbanın içerisine biri siyah, bir diğeri beyaz olmak üzere iki çakıl taşı koyacağını söyler. Sonra da işletme sahibinin kızına torbadan birisini almasını söyler. Torbadan siyah taş çıkar ise tüm borçlar silinecek fakat kız tefeci ile evlenmek zorundadır. Beyaz taş çıkar ise o zaman da tüm borçlar silinecek ve evlenmek zorunda kalmayacak. Bu oyunu başka seçeneği olmayan işletme sahibi ve kızı kabul eder.
        Tefeci uyanık biridir. Amacı her halükarda kız ile evlenmek ister. Bunun için de bahçenin taşlı yolundan iki çakıl taşı alır. Tabi bu ikisini alırken sadece siyah taş alır ve fark edilmediğini düşünür. Tabi bunu işletme sahibinin kızı fark eder ama ses etmez. İki siyah taş torbanın içine atılır. Sonra kıza içinden bir taş seçmesini söyler. Kızın üç seçeneği vardır;
  1.     Çantadan çakıl taşı almayı ret ederek oyuna son verebilirdi.
  2.     Her iki çakıl taşını da çantadan çıkarıp tefecinin hile yaptığını söyleyebilirdi. 
  3.     Çantada siyah taş olduğunu bile bile babası için kendini feda edip siyah taşlardan birini alıp babasını kurtarabilirdi.
        Fakat kız bu seçeneklerin hiç birini seçmez. Kız çantadan bir çakıl taşı alır ve ona bakmadan önce hemen elinden düşürür. Sonra da bunu kazara ile yaptığını söyler. Yerdeki taşlardan hangisi olduğu belli değildir. Bu yüzden tefeciye dönerek; ''Ne kadar sakarım. Neyse, çantanın içinde kalan taşa bakarsanız hangi renk çakıl taşını seçtiğimi görebilirsiniz.'' diye söyler.

        Ne kadar da zekice bir plan değil mi? O anda bunu düşünüp uygulamasa belki de istemediği sonuçlardan birini seçmek zorunda kalabilirdi. O kız ise aksine kalıpların dışına çıkıp ummadığı bir tepki ile kurtuluşu yakaladı. Tabi tefecinin buna cevabı ne oldu bilinmez. Ne dediğini bilmek isterdim açıkçası ya da yüz ifadesini görmek isterdim. Bu hikâyedeki amaç bazen hiç ummadığın seçenekler de olabildiğidir. Çıkmazda kaldığında bunları düşünüp her zaman bir çıkış yolu olduğunu unutma. Kalıp sana dar geliyor ise daha geniş bir kalıbı tercih edebilirsin. Bunu seçmek senin elinde ve ne yapmak istiyorsan onu yap. Hayatımızı istediğimiz gibi ve güzel yaşamak umuduyla. Sevgiyle kalın. 😊💜🌸  

Yorumlar

  1. Coincido contigo. Te mando un beso y te deseo un buen fin de semana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gracias. Te envié un beso también y te deseé un buen fin de semana. 😊

      Sil
  2. yaaa vaay ne uyanıkmışş :)

    YanıtlaSil
  3. Kalıpların dışına çıkmaya verdiğiniz örnek hikaye gerçekten çok iyiydi.

    Teşekkürler paylaşım için...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim. Ben teşekkür ederim beğendiğiniz için. 😊

      Sil
  4. Keşke yazdıklarınızı yapabilecek kadar özgürleşebileceğimiz bir ülkede yaşayabilseydik. Baskılar toplumu belli kalıplara sokmakta pek mahir. Dolayısıyla arzu ve isteklerimizin pek azını yapma imkânımız var. Çoğumuz toplumun arzu ettiği rolleri üstlenmişiz, isteklerimiz eğer topluma ters geliyorsa ya deli diyorlar ya da anormal:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuya bir nebze olsa da katılıyorum. Ama yorum bulamıyorum maalesef. Tabi ki daha özgür ve daha yaşanılır şeyler olsa idi daha güzel olurdu. Belki zamanla daha güzelleşir her şey. En azından kendi hayatımızdan başlamakta fayda olur. Denemeden bilemez insan. 😊

      Sil
  5. Pilihan yang sulit, dan renternir itu sangat curang, syukurnya gadis itu pandai dan dia mengetahui kecurangan ,..kita tak akan pernah tau kemampuan kita sampai kita sendiri mencobanya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Memang benar. Rentenir itu orang jahat, lagipula dia bertindak seperti yang diharapkan. Tapi gadis itu cerdas dan bereaksi dengan indah. 😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221