Şiddet!

Şiddet, bir kişi veya gruba yönelik; mağdurun bedensel bütünlüğüne, mallarına veya simgesel ve kültürel değerlerine zarar verecek şekildeki her türlü davranıştır.

        Şiddet, son dönemde adından çokça bahsettiğimiz bir kavram oldu. Hemen her ortamda ona rastlar olduk. Şiddetin bu kadar fazla olması normal midir? Sanmıyorum, aksine iyi bir şey değildir. Tam tersi durmalı ve bunun nedenleri üzerine konuşmamız gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün yapmış olduğu tanıma göre şiddet; ''Sahip olunan gücün veya yetkinin başka bir insana, bir gruba ya da bir topluluğa karşı uygulanması ve bunun sonuncunda şiddete maruz kalan tarafta yaralanmaya, psikolojik zarara veya ölüme yol açması ya da bunlara yol açma olasılığının bulunmasıdır.'' şeklinde açıklamıştır. Aynı zamanda şiddet, bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranıştır. 
        Konu şiddet olunca konuşacak çok şeyimiz var aslında. Buna ekleyeceğimiz birçok neden olacaktır. Bunları tek tek ele almak gerekiyor.

        Şiddetin Nedenleri Nelerdir?

        Şiddet genel itibari ile kişiyi etkileyen faktördür. Buna neden olan şey ise kişinin iç dünyası ile dış dünyası ile bağlantılıdır. Kişinin kendisinden etkilendiği gibi çevresinden de etkilenebilir. Bu sebepleri şunlardır:
  • Biyolojik Faktörler: Yapılan araştırmalara göre vücudumuzdan kaynaklı farklı tepkiler vermemiz mümkündür. Bu da yeri geldiğinde şiddet yanlısı olan birinin bedenindeki herhangi bir değişiklik ya da farklılık sonucu şiddete başvurabilir. Özellikle beyin ile ilgili kısımda bu durum mevcut. Beyindeki değişiklik sonucu insana farklı davranma dürtüsü verebilir. Aynı zamanda hormonsal değişiklikler de kişide farklı davranmaya yol açabilir. Yani bu da demektir her şiddet bilinçli değildir. Hastalık boyutu da mevcuttur. Tabi herkes için geçerli bir durum değildir. Arada istisnai durumlar için söylüyorum. Birde kullanılan bazı maddelerinde vücut için farklı tepki vermesine neden olabilir. Buna da dikkat etmek gerekiyor. Özellikle bağımlılar için söylüyorum. Ki dikkat edersek onlar şiddete daha bir düşkün olurlar. Bu da sakıncalı bir durum. 
  • Psikososyal Faktörler: Bunu da görseldeki fotoğrafta olduğu gibi düşünmek gerekir. Kişi küçükken ne öğrendi ise büyüyünce onu uygular. Küçük yaşta bir çocuk şiddetin olduğu bir ortamda büyüdüğü zaman şiddete olan yatkınlığı daha fazla olur. Büyüklerinden öğrendiği şiddeti uygulama konusunda iyi olur. Çevre etkisi bu nokta da çok önemlidir. Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken önemli bir konudur. Çocuk yetiştirmek kolay değil kabul ediyorum. Umarım çocukların gülebildiği ve mutlu olduğu ortamlar çok olur ve şiddete maruz kalmazlar. Bir başka etki de hava şartları da olabilir. Çok sıcak olduğunda malum bunalan insanlarız buda bizi olumsuz etkiler ve sabırsız olmamıza ve hemen sinirlenmemize neden olabilir. Bunun sonucunda şiddet kaçınılmaz olur sanırım. Çok kalabalık ortamlarda da bu geçerlidir. Sıra beklemekte insanı belli bir noktadan sonra zorlayabilir. Bunlarda Psikososyal etkidir. 
  • Sosyoekonomik Faktörler: Ekonominin üzerimizde etkisinin çok fazla olduğunu kabul ediyorum. Hani para ile mutluluk olmaz sözüne de katılmıyorum. Sonuçta bu hayatta her şey bir bakıma para uğrunadır. Hayatta kalmamız ve hayatımıza devam etmemiz adına gereken şey paradır. O olmadığında mutlu olmamız söz konusu değildir. Özellikle yapılan araştırmalara göre de paranın olmadığı bölgelerde yoksulluğun fazla olduğu noktalarda şiddet daha fazladır. Hatta en güzel örnek evlilik diyebiliriz. Aşk karın doyurmuyor cümlesi buradan ortaya çıkmış olsa gerek. Kişiler ne kadar mutlu olursa olsun ekonomik sıkıntı bu mutluluğa toz kondurur. Zaten buda evliliklerde şiddeti artıran ve sonucunda bitmesine neden olan büyük etkiye sahiptir. Ekonomik sorun yaşayan ailelerde büyüyen çocuklarda saldırgan bir tutum daha fazladır. Hepsini geçelim bunu ülke olarak da görmek mümkün. Ekonomi olmadığında ülke genelinde bir huzursuzluk ve saldırganlık söz konusu oluyor. Oldukça zor ve etkili olduğu kesin.
  • Psikiyatrik Faktörler: Bu daha çok hasta olan kişiler için geçerlidir. Psikiyatrik hastalığı olanlar şiddete meyillidir. Hatta yaptıklarının farkında bile değillerdir. Bu tür insanları fark etmek her zaman mümkün değildir. Özellikle bipolar bozukluk, şizofreni ve paranoid bozukluklar saldırgan davranışlarda artışa neden olabilir. Bu tür rahatsızlığı olan kişiler çevresine zarar verdiği gibi kendisine de zarar vermesi olasıdır. Bu yüzden gözlem altında tutulmaya ve tedavi edilmeye dikkat edilmelidir. Yoksa hiç hoş sonuçlar elde edilmez. Bunların dışında birde travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişilerde, kişilik bozukluğuna neden olabilir. Bunun beraberinde şiddet eğiliminde artış söz konusu olur. Bu konuda da dikkatli olmamız gerekiyor.
  • Diğer Faktörler: Uyuşturucu madde kullanımında ve sonrasında, merkezi sinir sistemini etkiler. Bu da yetişkinlik döneminde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) varlığında saldırgan ve şiddet eğiliminde artış söz konusudur. Kullanım ile birlikte bağımlılık artar. Sonrasında yoksunluk oluşur ve bununla birlikte ne kadar kötü şeyler yapıldığını eminim haberlerde çok güzel gösteriliyor. Bunun etkisi çok fazla ve fark etmeleri biraz zor oluyor. Sonrasında gelen pişmanlık ya da ne ise etkilemiyor. O yüzden bu bağımlılıkları bırakmak en faydalı şeydir. Umarım bu tür şeyler azalır ve yok olur zamanla.
        Görüldüğü üzere şiddet etkenleri oldukça fazladır. Tabi şunu da söylemek gerekir bahanelerimizde her zaman vardır. Kişide şiddet vardır ama bir nedene bağlar hani. Bunun yerine tedavi olmayı seçse daha mantıklı ve sağlıklı olacaktır. Bir insan kendisinde durduramadığı bir şiddet gördüğünde muhakkak psikoloğa görünmelidir. Bu konuda uzman birinden destek almak her zaman daha sağlıklı sonuçlar doğurur. En azından bunun nedenini öğrenir. 
        Şiddetin bizim üzerimizde olumsuz etkisi gün geçtikçe artıyor. Sanırım sizde farkındasınız. İnsanların sabır ya da anlayış yetisi gittikçe azalıyor. Her ortamda tartışan ve kavga eden birine rastlamamız çok normal görünüyor. Bunun ülke genelinde olması gerçekten üzücü. İnsanlar markette, yolda, otobüslerde ya da sıralarda en ufak şeye sinirlenip patlayabilir. Öncesinde bu kadar fazla olduğunu sanmıyorum. Bu gün geçtikçe artan sıkıntılar ile birlikte artış göstermeye başladı. Özellikle ekonomik sıkıntılar çok etkiliyor. Buna çare bulamayınca kişi de patlamaya hazır bomba misali oluyor. Artık kimse de anlayış kalmayacak diye korkuyorum. Biri birine hemen sesini yükseltebiliyor. Bu ses yükseltme sonucunda kavga büyüyor ve şiddetin en kötüsü de yaşanabiliyor. 
        Peki, ne yapmak lazım? Bana kalırsa negatif enerjimizi atmak gerekiyor. Yoksa bunu farklı şekillerde ve ya yollarda atmamız daha olası. Bu yüzden herhangi bir hobi edinmek ile de bunu sağlayabiliriz. Sevdiğimiz veya hoşlandığımız bir şey üzerinde yoğunlaşmak gerekiyor. En azından kendimizi iyi hissettiğimizde bunu dışarıya yansıtmamız daha çok güzel olur. Kişi önce kendinden başlamalıdır. Sonra toplum gelir. Bu negatif enerji hepimiz için geçerlidir. Atmadığımız sürece bizimle kalır ve ne zaman dışarıya çıkacağı belli olmaz. Özellikle hiç ummadığımız ve haksız yere birine patlamamız gibi. Bunu doğru bulmuyorum. Haksızlıklar artık durmalı ve iyi olmak için birer adım atmamız gerekiyor. Bu konuda her birimize bu görev düşüyor. Sen ben değil hepimiz içindir. Bunu unutmayalım. Birde saha sakin ve daha anlayışlı olmaya dikkat edelim. Gerisi umarım düzelir. Daha sakin ve şiddetin olmadığı günler diliyorum. Sevgiyle kalın. 😊💜🍀  

Yorumlar

  1. Muchas gracias, por tu visita, me gusto mucho la exposición que pones de los hechos. La violencia hay que combatirla desde el hogar.
    No, nos olvidemos que los pequeños son loros de repetición y hacen y dicen lo que ven y escuchan.
    Un abrazo.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gracias también por tu lindo comentario. Es muy cierto lo que dices. Debemos prestar atención a esto y decir basta de todas las formas de violencia. Abrazarlo. 😊

      Sil
  2. Siempre es malo utilizar la violencia . Te mando un beso.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Definitivamente lo es. La violencia no es algo bueno. Yo también te envié un beso. 😊

      Sil
  3. yazdıııım gelcem yineee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamam bekliyorum. Bende bir ön hazırlık olsun dedim. 😊

      Sil
  4. Daha güzel anlatılamazdı. Ağzınıza emeğimize yüreğinize sağlık… 🙏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim. 😊

      Sil
  5. sen sosyal konuları iyi anlatıyon bize teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim. Teşekkür ederim güzel düşüncen için. Beğeniyorsan sevinirim buna. Aynı zamanda sosyal konulara devam ederim. 😊

      Sil
  6. Farklı alanlarda incelemeniz çok başarılı olmuş.Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Beğenmenize sevindim. İyi okumalar dilerim. 😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221