Kelime Oyunu 120

Kelime Oyunu etkinliğimiz devam ediyor. Her hafta 5 kelime veriyoruz ve bu kelimelerin de içinde bulunduğu öykü, deneme, şiir benzeri bir yazı yaıyoruz. Herkes yazabilir, herkes 5 kelime verebilir.

        Kelime Oyunu ile  tekrar karşınıza çıkıyorum. Bu etkinlik ile her hafta 5 kelime veriliyor. Daha sonra bu kelimelerin içinde bulunduğu öykü, deneme, şiir gibi bir yazı yazıyoruz. Bu etkinliğe herkes katılabilir. Aynı zamanda herkes 5 kelime de verebilir. Bakalım ilk denemem nasıl olacak. Umarım beğenirsiniz. 😊💚🌸
        
        Haftanın kelimeleri: Ritüel - Kıyafet - Evlilik - Şüphe - Tapınak

        Ritüel: Din, tapınma, büyü vb. ile ilgili geleneksel tören. Günümüzde bir niyetin gerçekleşmesi amacı ile sürekli ve düzenli bir şekilde yapılan şeyler olarak nitelendirilmektedir.  
        Kıyafet: Resmi giysi.
        Evlilik: Hemen hemen tüm kültürlerde evrensel olarak yer edinmiş, evli çift ile sahip olabilecekleri çocuklar arasında haklar ve yükümlülükler içeren; ve yasalar, kurallar, gelenekler, inançlar ve tutumlarla düzenlenen, yasal ve sosyal olarak onaylanmış cinsel ve ekonomik bir birliktelik olarak tanımlanır. 
        Şüphe: Bir insanın, bir olay karşısında duyduğu emin olamama duygusu veya güvensizlik duygusudur. 
        Tapınak: İbadethane ya da mabet; yüce bir varlığa tapınılan ve bazı diğer dinî ritüellerin gerçekleştirildiği kutsal yapı.

        Büyük Gün 
        Maya ve Mert bir tapınakta tanıştılar. Orada yapılan bir ziyaret sonucunda denk gelirler ve ilgilerini çeken duvara bakarken sohbet etmeye başladılar. Bu sohbet sonucunda birbirine daha yakın olmaya ve daha yakından tanımak adına birlikte tapınağı gezdiler. Gezinti sonunda daha sonra tekrar görüşmeye karar verdiler. Böylelikle ilk tanışma adımı attılar.

         Mert Maya’yı görür görmez etkilenmişti ondan. Tabi başta bunu açıkça belli etmekte zorlandı. Arkadaş olarak gittikleri ve ritüel haline gelen gezilerini kaybetmek istemiyordu. Fakat daha sonra ona açılmayı ve tepkisini öğrenmeyi istedi. Çıktıkları bir akşam yemeğinde ona karşı duygularını ve hislerini açtı. Maya başta ne diyeceğini bilemedi. Şaşırmış görünüyordu. Bu şaşkınlık Mert’i korkutmaya başladı. Sonra Maya konuşmaya ve aslında onunda aynı şeyi hissettiğini ve kaybetmeye korktuğu için açılmaya cesaret edemediğini söyledi. Tabi şuan oluşan bu durum ikisinin de hoşuna gitti. Birlikte olmaya ve daha yakından tanımaya karar verdiler.

         Beraber gezilere devam ettiler. Yeni yerler görmeyi ve deneyimlemeyi sevdiler. Zaman ilerledikçe birbirlerine karşı duyguları daha derinleşti ve daha da büyüdü. Tabi hala sevgili olarak takıldıklarından birlikte yaşama durumları yoktu. Zaten Maya’da evlilik olmadan birlikte yaşamak istemiyordu. Onun için birlikte yaşamak evlenmek demek idi. Fakat bekledikçe Mert’ten herhangi bir adım gelmiyordu. Mert ona evlilik teklifi etse Maya düşünmeden kabul ederdi.

         Zaman geçiyor ve hala bir şey olmuyordu. Maya’nın ailesi ve çevresi onu sıkıştırmaya başladı. Artık bunun adını koyalım diye Maya’ya baskı yapıyorlardı. Maya’da bunu çok istiyordu. Fakat Mert’ten bir evlik teklifi almadıkça bunun mümkün olmadığını biliyordu. Aklından acaba ben mi etsem diye düşündü. Ama buna da emin olamadı. Aklında birkaç şüphe vardı. Bunları çözmesi gerekiyordu. Bu yüzden direkt sormak istedi başta. Sonuçta Mert’in ne istediğinin de önemi vardı. Akşam için sinemaya oradan da yemek yemeye karar vermişlerdi. Bu yüzden yemekte konuşmanın mantıklı olduğunu düşündü.

         Yemekte iken Maya Mert’e gelecek hakkında fikrin ne diye sordu. Mert pek bir planı olmadığını ve kariyerini düşündüğünü söyledi. Maya bu sefer biz hakkında ne düşünüyorsun diye sordu. Bu sefer Mert biraz durdu. Gözlerinde ne cevap versem diye düşünceler geçtiği belli oluyordu. Bu konuda konuşmak istemediğini ve şuan iyiyiz böyle diyerek geçiştirdi. Bu cevap Maya’yı derinden etkiledi. Demek Mert onun gibi düşünmüyordu. Belki de onu sevmiyordu artık. Bu düşünceler içini yemeye başladı ve ne diyeceğini bilemedi. Daha fazla oturamayacağını yoksa ağlayacağını bildiğinden kalkmak için müsaade istedi. Mert ne kadar kalmasını istese de Maya kalmak istemedi ve masadan kalkıp evine gitti.

         Gece boyunca ağlamaktan gözleri şişti ne yapacağını bilemedi. Ayrılmak istese çok seviyordu Mert’i. İşin kötü yanı yarın onların yıl dönümüydü ve onu ayrılarak geçirmek istemiyordu ama elinden de bir şey gelmiyordu. Bunu düşünmemek için kendine zaman ayırmayı ve alışverişe çıkmayı düşündü. Kendine yeni birkaç kıyafet alınca iyi hissedeceğini düşündü. Yakın arkadaşı ile çıkmaya karar verdi. Ama bu alışveriş işi pekte istediği gibi olmadı. Kıyafetler arasından bakınırken beyaz ve uzun bir elbiseyi çok beğendi. Bunu özel bir gün için alsam mı diye düşündü. Sonra sanki ne özel günüm olacak diye vazgeçti. Ama arkadaşı onu zorladı ve almasını istedi. Zorla bunu aldıktan sonra eve gitti. Dinlenip bir karar alması gerektiğini biliyordu. Mert’i çok seviyordu. Ama böyle devam etmek istemiyordu. O evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyordu. Daha doğrusu Mert ile hayatını birleştirmek istiyordu. Bunu konuşmak için son kez yarın görüşmek için ona mesaj atmayı düşündü. Tam telefonu eline aldı ki Mert’ten bir mesaj geldi. Yarın görüşmek istediği yeri ve saati yazdı. Son kez görüşmek istediğini de belirtmişti. Bu mesaj Maya’nın kalbini daha da derinden etkiledi. Son kez yazmıştı. Demek istenmiyordu. O zaman üzülmenin bir faydası yoktu. Yarın hazırlanıp gidecek ve gerekeni konuşacaktı. Aklından bunlar geçiyorken ne yapacağını kendisi de bilmiyordu.

         Sabah olup hazırlanmaya başlayınca ne giysem diye düşündü. Sonra madem bu bir son olacak bari özel bir kıyafet giymeliyim diye düşündü. Dün aldığı beyaz elbisesini giydi. Bir güzel makyajını ve saçını yaptı. Aynaya yansıyan kendisine baktı. Artık gitmek için hazırdı. Verilen adrese gittiğinde bir şok daha yaşadı. Bu yer Mert ile tanıştıkları tapınak idi. Burada onunla neden görüşmek istediğini anlamadı. İlk ve son böyle mi olacaktı diye düşündü. O daha bu düşünceler ile iken kalabalık bir konvoy gördü. Bir an ne oluyor diye düşündü. Tapınağa girerken iki sıra halinde insanlar vardı ve ortada kırmızı bir halı. Maya gördüklerine bir anlam veremedi. Demek içerde farklı bir şey vardı. Tabi bu onun dikkatini çekmiyor aksine zoruna gidiyordu. Böyle bir günde terk edilmek zoruna gidiyordu. Kırmızı halıda ilerledikçe içeride özel bir alanın ayarlanıp kutlama için bırakıldığını gördü. O anda yine üzüldü burası Mert ile tanıştıkları yer idi. Fakat nedense sonradan neden böyle bir şeyin yapıldığını anlamak istedi. Biraz daha ilerledi. Duvarın arkasından çıkan Mert’i görünce nefesi kesildi. O kadar yakışıklı ve çekici görünüyordu ki tekrar âşık oldu ona. Üzerine giydiği takım elbise ile de bir başka güzel olmuştu. Mert’te onu gördüğünde gözlerinin kamaştığını fark etti. Maya’nın güzelliği karşısında hareketsiz kaldı. Sonra bir an hareket etti ve birkaç adım atarak Maya’nın yanına vardı.

         Maya’nın ellerini tutup o alana götürdü. Maya hala bir şeyin farkında değildi. Mert’in elini tutması onu kendine getirdi. Neler olduğunu anlamaya çalıştı. Sonradan Mert önünde diz çökünce anlamaya başladı durumu ve gözleri dolmaya başladı. Mert Maya’nın gözlerinin içine bakıp ‘’Burada ilk seni gördüğümde bu kadın benim eşim olmalı demiştim. Bunu ne kadar çok diledim bilemezsin. Sonunda bu oldu ve benimle oldun. Şimdi de bir ömür benimle olmanı teklif ediyorum. Benimle evlenir misin?’’ diye sordu. Maya şaşkın ve mutlu bir vaziyette yüksek sesle ‘’Evet’’ dedi. Mert’in cebinden çıkardığı yüzüğü çıkarıp parmağına taktı. Onu içten öptükten sonra da sarıp sarmaladı. Bu görüntü ile etraftan alkış sesleri takip etti. Bu sayede iki tarafta mutlu sona geldi.

         Daha sonra Maya Mert’in amacı bu günü beklemek olduğunu ve özel olmasını istediği için beklettiğini öğrendi. Tabi bunu yaparken ne kadar üzdüğünü ve aynı zamanda üzüldüğünü de söyledi. Tabi sonuç tatlıya bağlandı ve birlikte nice güzel yıllar geçirmek adına ilk adımı attılar. Gerisi kendiliğinden gelir.

                   Mutlu Son. 💕

Yorumlar

  1. Pasaba a desearte un buen fin de semana. Te mando un beso.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gracias y espero que tengas un buen fin de semana. Le lancé un beso. 😊

      Sil
  2. Bir ara katılmıştım bu kelime oyununa. Tekrar katılmak isterim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tekrar katılın derim. Eğlenceli oluyor. Bende yetiştikçe katılırım. 😊

      Sil
  3. çok tatlı çok romantik bir hikaye yaa çok sevdim çok da mutlu bitti :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Evet bir mutlu sonu hak ediyoruz dedim. Biraz mutlu olalım son ile bari. 😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221