When They See Us - Bizi Gördüklerinde (Mini Dizi)

Olay, 19 Nisan 1989'da gerçekleşen Central Park koşucu vakasıyla ilgili gerçek olaylara dayanıyor. O günün akşamı, Central Park'ta koşarken Trisha Meili, alışkanlığı olduğu gibi acımasızca dövüldü ve tecavüze uğradı. Aynı akşam parkta başka saldırılar da olur ve çok geçmeden polis içeri girer.

        When They See Us (Bizi Gördüklerinde) (2019 - 9,3/10) 

        Dizi 2019 yılı ABD yapımıdır. Dizinin türü biyografi, suç, dram ve tarih olarak karşımıza çıkıyor. Dizi, işlemedikleri bir suç yüzünden hapse giren beş gencin hikâyesini konu alıyor. Antron McCray, Kevin Richardson, Yusef Salaam, Raymond Santana ve Korey Wise, Central Park'ta koşu yapan bir kadına cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan beş gençtir. Her biri ne kadar suçsuz olduklarını söyleseler de cinsel saldırı suçundan tutuklanırlar. Daha sonra Central Park Five adıyla tanınan beş siyahi genç, işlemedikleri bir suç yüzünden hapis yatar. Gençler, suçsuzluklarını ispatlamak için zorlu bir mücadeleye girişir. Konu gerçek hayat hikâyesinden alınmıştır.  

        Dizi yönetmeni kimdir?

        Ava DuVernay

        Filmin yaş sınırı nedir?

        Dizi yaş sınırı  +18 yaş grubu için uygundur. 

        Dizi toplam kaç sezon?

        Mini dizi olduğu için 1 sezon. 

        Dizi toplam kaç bölüm?

        Dizi toplam 4 bölüm sürüyor. 

        Dizinin ana konusu nedir?

        Dizinin ana konusu Harlemli beş gencin haksız yere hapis yatmalarını ve yaşadıkları bu haksızlığın onlar üzerindeki etkisini anlatıyor. Konunun gerçek bir hikâyeden alması beni üzdü. Yapılan haksızlık sonucunda beş gencin yaşamları alt üst oluyor. Kendilerine olan güvenleri yıkılıyor. Hayatları çıkmaza giriyor. Oldukça etkilendiğim ve beğenerek izlediğim bir dizi diyebilirim. Duyguları olduğu gibi aktarır iken etkilenmemek elde değil. 
        Dizinin başlangıcı Central Park'ta yaşanan vahşi bir saldırı ile başlıyor. Daha doğrusu 14-16 yaş grubuna ait gençlerin akşam saatlerinde Central Park'a eğlence için giderken. Orada bir kaç gencin birilerine saldırması ile eğlence sona erer. Daha sonra polisin gelmesi ile bütün gençler kaçmaya başlar. Arada yakalanıp polis tarafından dövülen ve gözaltına alınan olur. Bu olaylar olurken aynı zaman diliminde genç bir kadın akşam koşusuna çıkar ve ne tesadüftür ki Central Park'ta baygın bir vaziyette yerde kanlar içinde görürler. Genç kadına saldırılmış ve tecavüz edilmiştir. Akşam parktaki bütün gençler suçlu durumuna geçer. Olay sırasında tutulan ve gözaltına alınan beş genç şüpheli durumuna düşer. 
        Gençler bu konu ile ilgili bilgilerinin olmadığını söyledikçe işin içinden çıkılmaz bir hal alır. Sorgulayan dedektifler suçu onların üstüne atmak için her şeyi yaparlar. Gözaltında iken aileleri olmadan sorgulamaya ve avukat olmadan onlardan ifade almaya çalışırlar. Küçük yaş grubu olan bu gençler eve gitmek için her şeyi kabul ederler. Suçu bir diğer arkadaşa atarak kurtulacaklarına inanırlar. Tabi olay bunun aksidir bunu sonradan fark ederler. Aileleri de bu konuya müdahil olmak ister fakat onlarında pek etkisi olmaz.
        İlk iki bölüm karakol ve adliyede mahkeme ile geçerken, sonraki iki bölümde ise tutuklanıp cezaevlerinde yaşadıkları ve şartlı tahliye aldıklarında karşılaştıkları hayatı gösteriyor. Bu kısımlar oldukça zor olduğu ve yaşadıklarını hissetmek fazla kötü. Özellikle birine çok üzüldüm. O kişi sırf arkadaşına destek olmak ve yalnız kalmaması için karakola giderken asıl cezayı çekenin o olması ve suçluluk duygusunu en ağır yaşayanın o olması beni çok üzdü. Duygulanmamak elde değildi onun sahnelerinde. Bir insanın bu kadar kötü şeyleri hem de haksız yere yaşıyor olması ne kadar acı. Kim bilir böyle kaç insan vardır. Sonradan haklı olsalar bile yaşadıklarının telafisi yoktur bana göre. 
        Dizi sonunda haksızlıkları ortaya çıkıyor. Tabi yaşadıkları her şey boşuna oluyor. Birde bunun gerçek olması oldukça acı. Olay 19 Nisan 1989'a dayanıyor. Gençlerden dördü 7 yıl hapis yatarken. Bir tanesi yaşı 16 olduğundan 13 yıl yatıyor. Ne kadar üzücü değil mi? Hem de haksız yere yatmak. 2002 yılında acı gerçek ortaya çıkıyor. Gerçek suçlu suçunu itiraf ediyor ve suçun sahibi bedeli ödemeli diyor. Sonunda vicdana geliyor yani. Ki zaten hapis yatan biri olduğundan bunu başta önemsemiyor. Daha sonra onun yerine yatan ve haksızlığa uğrayan kişiyi görünce daha fazla dayanamayıp suçunu itiraf ediyor. Tabi daha önce bunu yapsa idi daha iyi olurdu ama maalesef yıllar sonra bunu itiraf ediyor. Geç kalınan bir itiraf.
        Diziyi izlediğimde hissettiğim duygular çok fazla idi. Birçok duyguyu bir arada yaşadım diyebilirim. Dizi sonunda gerçek kişileri gördüğümde ve onların gözlerindeki acıyı hissettiğimde, dünyadaki insanlar bazen ne kadar acımasız olabiliyor diye düşündüm. Oldukça acımasız bir durum bu çünkü. Tavsiye edeceğim bir dizi. İzlenmesi gereken bir dizi. Haksızlıklar yapılmaması adına izlenmesi gerekiyor. Tabi bu insanı duygu olan vicdanı ile hareket insanlar için geçerlidir. Malum her insanda vicdan olmuyor. Daha iyi ve daha vicdanlı insanlar diliyorum. İyi seyirler. 💙🌸 

Yorumlar

  1. Gracias por la reseña. Tomó nota Te mando un beso.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. De nada Que tengas un buen reloj. Yo también te envié un beso. 😊

      Sil
  2. Lütfen sıkı takipçi önerileri biraz dikkate alalım . Artık farklı toplumsal önem arz güncel konulara da eğilelim. sosyal anlamda film önerileri güzel beğeniyorum okurlarında beğeniyordur bu gün ki film önerin güzel not aldım; lakin güncel olay ve olguları sıklıkla yer vermelisin. İmza M.Y

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dikkate aldığım noktasına güvenebilirsin. Sıradaki paylaşım senin için. Sosyal konuların önem arz ettiğine bende inanıyorum. Ki bununla ilgili yazılara daha önem veriyorum. Sadece arada insanın değişikliğe ve güzel şeylere de ihtiyacı var diye bunları araya sıkıştırıyorum. 😊

      Sil
    2. Güveniyorum 🙂

      Sil
  3. hıhım izledim ilginçtiii iyiydi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen ilginç daha doğrusu üzücü acı gerçekler. Ama iyiydi.😊

      Sil
  4. ...isadly in America, you get the justice that you can afford!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. This is a bit sad then. Justice must be final and impartial. At the same time, it should have nothing to do with power.

      Sil
  5. Olá, pelúcia!
    Muito obrigado, pela visita ao meu cantinho.
    Não conheço a série aqui referenciada. Quanto à história, deve ser muito interessante, pela descrição que aqui fazes.
    Votos de um feliz fim de semana!
    Abraço.

    Mário Margaride

    http://poesiaaquiesta.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olá. Obrigado. Bem-vindo à minha página também. Boa série, recomendo. Tenha um bom relógio. Sou sempre bem-vindo. Desejo-te um bom fim de semana. 😊

      Sil
  6. Yanıtlar
    1. De nada y gracias también por la visita. Siempre soy bienvenido. 😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221