Kurbağa Hikâyesi

 

kurbağalardan, küçük göllerde, derelerde, bataklık yerlerde yaygın olarak bulunan, çıplak derisi, sıçramaya ve yüzmeye elverişli vücudu ve kendine özgü ötüşüyle tanınan, yumurtayla üreyen, yavruları gelişimlerini durgun sularda tamamladıktan sonra kuyru ğu ve solungacı körelerek karada ve suda yaşayabilecek duruma gelen, karada sıçrayarak yürüyen, suda iyi yüzen küçük bir hayvan.

        Bu hikâye oldukça güzel ve dikkat çekici. Hikâyeye gelelim o zaman. 

        Ormanda grupça dolaşan bir grup kurbağa varmış. Bu kurbağalar ormanda gezinirken bir çukuru fark etmeyip iki tanesi içine düşer. Çukur oldukça derin imiş. Çukurun derinliğini gören diğer kurbağalar iki kurbağanın pek şansının olmadığını düşünürler. Bu yüzden iki kurbağaya seslenip şanslarının olmadığını ve boşuna çabalamalarını söylerler. 
        Ancak, iki kurbağa diğerlerinin söylediklerini duymazdan gelmeye ve çukurdan çıkmak için zıplamaya başlarlar. Tabi yaptıkları tüm çabaya rağmen yukarıya bir türlü ulaşamazlar. Sonunda kurbağalardan bir tanesi pes edip vazgeçer. 
        Diğer kalan kurbağa ise inatla zıplamaya devam eder. O zıplamaya devam ederken, yukardaki kalabalık kurbağa gurubu bağırarak artık pes etmesini söyler. Fakat kurbağa son bir kez daha zıplar ve sonunda çukurdan çıkmayı başarır. 
        Dışarı çıktığında diğer kurbağalar ''Bizi duymadın mı?'' diye sorarlar. Kurbağanın verdiği cevap oldukça şaşırtıcıdır: ''Duymadım. Çünkü hafif sağırım.'' diye söyler.

        Bu hikâyede kurbağa sağır olmasaydı sanırım kurtulma ihtimalini bilemez ve o çukurda kalırdı. Onda olan kusur bir bakıma hayatını kurtardı diyebiliriz. 
        Peki, bu bizim içinde geçerli değil midir sizce. Bana kalırsa geçerli. Yani şöyle bizler için başkalarının ne dediği ya da neler söyledikleri etkili olabiliyor. Çünkü insanların söyledikleri başkalarının hayatları üzerinde oldukça büyük bir etkiye sahip olabiliyor. Keşke bunu söylemeden önce iyi düşünüp ondan sonra söyleseler. Ama bu mümkün müdür? Pek sanmıyorum. Malum her insan ince eleyip sık dokumuyor. 
        İnsanlar ağzından çıkanlara dikkat etmek zorundadır bana göre. Sonuçta onların söyledikleri ile kimisi hayatının son noktasına da gelebilir. Bu ihtimali göz önünde bulundurup ona göre konuşmak gerekiyor. Umutları yok etmek en kolayıdır. Önemli olan yeni umut tohumları ekebilmektedir. İnsanları kızdırmak ve olan umudu yok etmek kolaydır. İnanın bunu tek kelime ile de yapmak mümkün. Bu kadar basit yani. Peki, buna değer mi? Bazen duymazdan gelmek gerekir. Hikâyedeki gibi sağır olmaya değil de arada duymamaya dikkat edelim. İnsanların hayatımıza bu kadar kolay müdahale etmesine izin vermemek lazım. Hayatın bizim olduğunu unutmamak lazım. 
        İnsanların her söylediğini duymak yerine bize faydası var mı yok mu diye test etmek gerekiyor. Evet, arada güzel şeyler söyleyebilirler. Arada kötü de olabilir. Bunların bizde hemen etki etmesine gerek yok. Olumlu şeyler etki edebilir kabul ediyorum. Çünkü olumlu ve güzel şeyleri her daim duymaya ihtiyaç duyarız. Fakat bizi olumsuz etkileyen bir şey olduğunda kendimize bir dur deyip düşünmeliyiz. Olumsuz fikri hemen almak yerine biraz değiştirmekte fena olmaz hani. Özellikle bir şey kazanmak ve başarmak istiyorsanız birilerin bunu yapamayacağınızı ve pes etmeninizi söyleyeceklerdir. Fakat siz bu şeyden vazgeçmek istiyorsanız hemen bırakın. Yok, kazanmak istiyor iseniz de bu olumsuz şeyleri duymazdan gelip kazanmak için elinizden geleni yapın. Eminim kazanan siz olursunuz. Kazanç olmasa bile denemedim veya pes etmedim demek için bile yeterli bir sebeptir. Ki bu da kazanmanın başka versiyonudur. 
        Hayatımızda insanlar her zaman olacaktır. İnsanların var olması ile hayatımıza da etki etmeleri de olacaktır. Etki eden insanların gerçekten sizi düşünüp düşünmediklerine ve ona göre sizin hayatınızda yer alıp almamasına dikkat edin. Sizi engelleyen birilerine ihtiyaç duymayın. Tam tersi size destek olan ve sizin arkanızda duran birileri ile olmaya gayret gösterin. Hayatımızda güzel insanların artmasını ve daima var olmasını dilerim. Sevgiyle kalın. 😊💚🌺     

Yorumlar

  1. Tahmin edebiliyorum. Olumsuz cümle kullanmak çoğu insan için kolaydır. Aynı zamanda nasihat vermek konusunda da çok iyi olur geneli. Önemli olan ölçülü olmak kabul ediyorum.
    Anlattığınız kıssaya katılıyorum. Ölçü her zaman iyidir. Tabi bunu uygulayan insan nedense çok fazla değil. Umarım sayılar artar diyorum. 😊
    Aaa neden düşmüyor acaba inanın bilmiyorum. Sistemde mi bir sorun var acaba.

    YanıtlaSil
  2. Vazgeçmeyenlere hastayım. O yüzden bu kurbağa hikayesi çok hoşuma gitti :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle bende katılıyorum. Vazgeçmemek gerekir. Sevindim begenmenize.😊

      Sil
  3. Evet ama yine gelmesi gerekiyor bende bilmedim. Şuan buna denk gelen var mı acaba.? Biri yorum olarak umarım belirtir. Biraz zaman verelim ya da takibi bırakıp tekrar takip edin. Belki düzelir. 😊 bir umut

    YanıtlaSil
  4. Es una tierna historia. Te mando un beso.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sí, también es una buena historia. Yo también te envié un beso. 😊

      Sil
  5. bizim türk insanı genelde olumsuz etkiler insanı :) desteklemez, eleştirir hep :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üzülerek katılıyorum. Yani olumsuz eleştiri her zaman daha fazladır. Neden olduğu konusunda da bilemiyorum. Herhalde kolaya geldiği için olsa gerek. Kim bilir. 😊

      Sil
  6. Gerçekten öyle, bazen başkalarının dediklerini duymamak mı lazım sanki:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğunlukla duymamak lazi aslında. Çünkü hayatımızı yönlendirmeye değil de yaşamaya ihtiyacımız var bizim. 😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221