Yarım Kalmak...

Deyimler ve birleşik fiiller ise, öğüt verme amacı gütmezler. Ancak tıpkı atasözleri gibi bir anlam yoğunluğu içerirler. Bu kelime grupları, belirli durumlarda çarpıcı anlamlarından yararlanmak üzere kullanılırlar. Yarıda kalmak ifadesi de böyle bir kullanıma sahiptir.
 

        Yarım kalmak...

        Yarım kalmak, insanın tamamlanması ve eksik kalması demektir. Kişinin kendisini sürekli olarak tamamlanmayacağı hissi doğar. Yarım kalmak ya da yarım bırakılmanın kişi üzerinde olumsuz etkisi çok fazladır. Kendini eksik hissetmesi ve bunu bir türlü tamamlamaması hayatında olumsuz etkilere neden olur. Bu da yaşam sürerken daha zorlanmasına neden olur.    

        Peki, gel gelelim yarım bırakılmanın insandaki etkisine. Birinde bu duygu olduğunda haksızlığa uğramış gibi hisseder. Bazen de hakkettiğini düşünür. Sonuçta yaşadığı şeyin mantıklı bir açıklaması yoktur. Biri tarafından yarım bırakılmak, özellikle sevdiğiniz biri tarafından yarım kalma hissi çok kötüdür. Bunun tamiri de biraz zor ve aşılması pek mümkün olmayan bir duygudur. O kişi ya da bir başkası tarafından tamamlanmadıkça da kişi kendini her zaman eksik görür. Ne kadar zor değil mi? Bir başkasının senin üzerindeki olumsuz etkisi bazen bütün yaşamına etki edebiliyor. O hayatına devam ederken sen kendi hayatında kaldığın yerde ve noktada sayabiliyorsun. Bunun kimse tarafından normal görülmediğine inanıyorum. Hiç kimse yarım kalmamalı ve her zaman tam olmalıdır. Yoksa insan kendini kötü hissetmek ile kalmaz kendine olan güveni de yıkılmış olur. Öz güven sorunu başlayınca da bir daha başkasına kendisini açamaz ve açıklayamaz. 

        Birileri ile konuşurken ya da daha samimi olduğumuz insanlar olduğunda sözlerimize olduğu kadar, hal ve hareketlerimize de dikkat etmemiz gerekiyor. Birisine olumsuz etkimiz o kişinin bütün yaşamı boyunca etkisi altına alabilir. Sonuçta herkes eşit değildir. Bu da her insanın hemen her şeyi atlatabilir duygusu oluşmaz. Hatta karakter farklılığından dolayı kimisi çok kırılgan olabiliyor. Kırılgan insanı kırmak çok kolaydır. Dikkat etmediğimizde daha da özgüvensiz olmasına sebep olabiliriz. O yüzden dikkat etmemiz gereken hassas bir konudur. 

        İnsanlar ile iletişim halinde iken karşımızdaki insanın duygu ve düşüncelerine göre hareket etmemiz gerektiğini de unutmayalım. Tabi bu demek değildir her şey karşımızdaki insanın istediği gibi olsun. Sadece daha dikkat etmemiz gerekiyor kendimiz için olduğu kadar karşımızdaki insan içinde olumlu ve doğru olanı yapmalıyız. Bir karar aldığımızda karşımızdaki insanı hiçe sayarak söylememeliyiz. Sonradan o kişinin varlığının bir önemi yokmuş gibi hisseder. Bu da çok yıpratıcı ve üzücü bir durumdur. Bazen kararlarımızın etkisini hesaplamaz ve sadece kendimizi düşünürüz. Çevremizin bundan etkilenmeyeceğini düşünürüz ama bu her zaman mümkün değil. Aldığımız her karar ver davranış ile çevremizdeki ve hayatımızdaki insanları da etkileriz. O yüzden karar alırken daha geniş düşünüp ona göre yön verelim hayatımıza. Yoksa birilerini yarım bırakınca ilerde bir başkası da sizi yarım bırakabilir. İnanın bu durum hiç de güzel olmaz. Daha güzel ve birlikte tamamlanmış olmaya diyelim. Sağlıkla. 😊💛🌼

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221