Büyüklerimizin Neden Çoğu Zaman Dedikleri Doğru Çıkar?

Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan tanıma göre 65 yaş ve üzeri kişiler yaşlı olarak kabul edilir. Yaşlılığın sadece kronolojik yaşlanma kavramı kapsamında değerlendirilmesi eksik bir yaklaşım olduğundan dolayı biyolojik, psikolojik, sosyal yaşlanma gibi diğer tanımların da dikkate alınması son derece önemlidir.
 

        Sizce büyüklerimizin neden çoğu zaman dedikleri doğru çıkar? Hiç bu konuda düşündünüz mü? Yani haklı olmaları ve baştan biliyor olmaları biraz enteresan değil mi? Bana da bazen şaşırtıcı gelebiliyor. Sanırım bunun cevabı tecrübe olacaktır. Ben böyle düşünüyorum. Başka türlü açıklama yapmak pek mümkün değil sanırım. Çünkü onlar şuan gittiğimiz yol üzerinden daha önce geçtiler. Tabi yolun şekli, uzun veya kısa oluşu, hatta görüntüsü değişmiş olabilir. Belki de zaman dilimi de çok farklı ama benzer şeyler yaşadıkları çok kesin. Tahmin edebilmek için daha önce onu bilmek ve anımsamak gerekiyor. Bunları bilmeden bir yorumda bulunmak mantıklı gelmiyor. Bilmediği bir konuda haklı olamaz bir insan. En azından o konu hakkında bir fikri ve tecrübesi gerekiyor. Öteki türlü anlamsız ve gerçekçi olmuyor. 

        Peki, şimdi gelelim asıl soruya büyüklerimizin çoğu bu konuda haklı olsa bile biz o noktada onlar gibi düşünüyor muyuz? Yani onların söylediklerinin doğru çıkması bizi etkiliyor mu? Buna göre mi hareket ederiz yoksa kendi doğrumuz doğrultusunda mı ilerleriz. Bu soru biraz ağır olsa gerek. Kendi doğrumuzdan vazgeçmek kolay değil diye düşünüyorum. Hem o anda doğru olup olmadığını da bilmiyoruz. Bir de şöyle bir gerçek var ki sonuçlanana kadar iki tarafta haklı olabilir. Ayrıca büyüklerimizin bildiği bir konuyu ve tecrübe etmiş olması bize yeterli gelmiyor olabilir. 

        Tecrübe ya da deneyim, bir konu hakkında zamanla elde edilen bilgi birikimidir. Hadi tamam büyüklerimiz o zaman dilimini kullandı ve tecrübeli oldu. Biz çok kısa sürede tecrübeli olamayız. Artı onu da geçtim tecrübesini kendi hayatımıza almamız da pek doğru gelmiyor bana. Sonuçta bir insan büyümesi ve tecrübe sahibi olması için o konu hakkında detaylı düşünmesi, öğrenmesi ve yaşaması gerekiyor. Doğru veya yanlış karar artık ne olduğu önemli değil. Kişi aldığı karar sonucunda bir gelişme gösterir daha sonra o konu hakkında tecrübe etmiş olur. Başka birinin tecrübe ettiği şeyi kimse kendi hayatına olduğu gibi alamaz. Almamalıdır. Almış olsa bile bunun pek sağlıklı olduğu söylenemez. Tabi şu vardır büyüklerimizden destek alabiliriz. Takıldığımız zaman veya çıkmaza düştüğümüz zaman onların deneyimlerinden faydalanmamız bize kazanç sağlayabilir. Ama bu demek değildir aynı onlar gibi hareket etmemiz gerekiyor anlamına gelmiyor. Çünkü o kişi siz değilsiniz. Onun yaşadığı ve tecrübe ettiği dönemde siz yoktunuz. Şartlar uymadığı gibi zaman dilimi de uymuyor. Bu yüzden buna dikkat etmemiz gerekiyor. 

        İnsan yaş aldıkça bilgi birikimi artıyor. Bilgi birikimi yaşla birlikte onunla büyümeye başlıyor. Tabi bu birazda aldığı kararlar doğrultusunda olan bir tecrübedir. Bazen doğru bildiklerimizden ziyade yanlış kararlarımız bizi daha çabuk büyütür. Çünkü etkisi daha çok olur ve ister istemez unutmamız zaman alabilir. Unutmadığımız gibi bu konuda daha hassas olmaya başlarız ve tekrar etmemeye gayret ederiz. İşte bana göre tecrübe budur. İnsan düştüğünde tekrar kalkmasıdır. Her kalkış ile kendini bulmasıdır ve kendi hayatına şekil vermesidir. Başka türlü yapay bir dünyada kimse yaşamıyor. Belki de gerçek hayatın tozpembe olmadığını da öğretir bize tecrübe. Bu yüzden büyüklerimizin yaptığı yanlışı bizimde yapmamamızı istemesi ondandır. Ama maalesef kişi kendi deneyimlemedikçe onu anlaması pek mümkün değildir. Her insan kendi hayatının başkahramanıdır. Yerine bir başkasını geçirip hayatına devam edemez. Devam eden kişi kendisi değil, bir başkasının hayatı olur. O zaman o kişinin kendisi için herhangi bir deneyimi olmaz ve asıl kendi benliğini tanıması da gerçekleşmez. 

        Sözün özü kendimizi tanımak istiyor isek kendi seçimlerimizi kendimiz yapmalıyız. Evet, sevdiklerimizin ve büyüklerimizin tecrübesinden yararlanalım ama şunu da unutmayalım bu hayat bizim ve bir daha tekrarı olmayacaktır. O yüzden hayatınız ile ilgili ciddi bir karar aldığınızda başkalarından çok önce kendi istek ve arzularınıza bakın ona göre hareket edin. Fikir sahibi olmak adına danışın ama bu kararı veren sizsiniz sakın unutmayın. Bu hayat sizin bir başkasının değildir! Hayatınıza dair güzel kararlar almanız dileğimle. Sevgiyle kalın. 😊💚🌸 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221