Gazap Üzümleri - John Steinbeck (Kitap)

Gazap Üzümleri, John Steinbeck'in yazdığı roman. Steinbeck, 1939 yılında yayınladığı eseriyle Pulitzer Ödülü'nü kazanmıştır. Bu romanında yazar, Amerika'da 1930'lu yılların ekonomik kriz dönemlerini, insanlığın dramını etkileyici bir dille anlatmaktadır.

        Yazarın en büyük eseri olarak bilenen Gazap Üzümleri Pulitzer ödülünü almıştır. İl yayımlanma tarihi 1939 olmak ile birlikte birçok tartışmaya da neden olmuş bir kitaptır. Tüm dünyanın etkilendiği ''Büyük Buhran'' döneminde, tarımın kapitalistleşmesi ve krizler yüzünden yoksullaşan insanların ayakta kalma mücadelesinin anlatıldığı bu kitabı eminim sizde çok beğeneceksiniz. 
        Kitapta açlık, sefalet ve zorbalık yüzünden evlerini terk edip yollara düşmek zorunda kalan binlerce işçi ailesinden birini anlatıyor. Onların yaşadıklarını tek tek okumak insanı etkiliyor. Söylenecek söz bulamıyor bazen insan. Kapitalizmi sonuna kadar eleştiren bir kitap olduğu kesin. Oldukça başarılı bir başyapıt. Okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum. 
        Kitapta Joad ailesini konu almaktadır. Onların yaşadıklarını en ince detayına kadar paylaşıyor. Başlangıçta Tom Joad dört yıl önce işlediği bir cinayet suçundan şartlı tahliye edilip ailesinin yanına gitmesi ile başlıyor. Tom Joad dört yıl önce bir tartışma sonucu birini öldürür. Toplamda yedi yıl ceza alır. Fakat dört yıl yattıktan sonra şartlı tahliye edilir. Çıktıktan sonra ilk işi ailesini görmek ister. Fakat geldiğinde hiç bir şey eskisi gibi olmadığını fark eder. Ailesini geçimini topraktan yapmaktadır. Artık ne işlenecek toprakları vardır, ne de kalacakları evleri vardır. Bu yüzden başka bir yere taşınmak zorunda kalırlar. Kaliforniya'ya gitmeyi düşünürler. Orası hakkında hep iyi şeyler duymuşlar ve her zaman iş olduğunu ve bol bol meyve bulunduğuna dair cep ilanlarını görmüşlerdir. Bunun için oraya gitmenin en doğru karar olduğunu düşünürler. 
        Bu yolculuk için Tom'un kardeşi Al'ın bulduğu bir kamyon ile yapmayı planlarlar. Aslında çok iyi bir kamyon değildir ama başka seçenekleri olmadığından bununla gitmek zorundadırlar. Eşyalarından yanında olmasını istediklerini ayırıp yüklenip yola çıkarlar. Bu arada Tom ile birlikte eski papaz da gelir. Yolculuk etmeyi istediğini söyle. Sonra aile izin verir ve papaz da onlarla birlikte yolculuğa çıkar. 
        Yolculukları düşündükleri gibi kolay geçmez ve aksilikler olmaya başlar. Yol devam ettikçe de ellerindeki parada tükenmeye başlar. Yolculuk yapmaya son dakika vazgeçen büyükbabayı uyutup yola çıkarlar. Tabi daha ilk günden büyükbaba bu yolculuğa dayanamaz ve hayata gözlerini yumar. Onu gömmek için para gerektiğinden gizli saklı gömmeyi tercih etmek zorunda kalırlar. Gömdükleri yerin içine de bir not bırakırlar. Bunun cinayet değil de bir ölüm olduğunu ve başka seçenekleri olmadığına dair kısa bir not yazarlar. Bunun ne kadar kötü olduğunu bilseler de başka seçenekleri yoktur. Gömdükten sonra tekrar yola koyulurlar. O esna da yeni bir aile ile tanışırlar beraber yola devam ederler. Tabi bu yolculukta çok ilerlemez ve tekrar tek başlarına devam etmek zorunda kalırlar. 
        Yolculuk ettikleri esnada geri dönen insanlara da denk gelirler. Gerçeklerin düşündükleri gibi olmadığını duyunca inanmazlar. Fakat bunu bir kaç yerden duyunca şüphelenmeye başlarlar. Tabi başka seçenekleri olmadığından gitmek zorundadırlar. Kendi gözleri ile görmek isterler. Aslında hissederler ama devam etmekten başka çareleri yoktur. Yolculuk zamanında Tom'un kardeşi Noah onlardan ayrılır ve derenin olduğu bir yerde tek yaşamak istediğini söyler. Aile onsuz yola devam etmek zorundadır. Hatta bu esnada kız kardeşinin eşi de onları bırakıp kaçar. Eşinin hamile olmasını bile umursamaz. Hamile kız buna çok üzülse de yapacak bir şeyi yoktur. Yolculuk devam eder ama tek tek kayıplar da devam ediyor. Yolda iken büyükanneyi de kaybederler. Onu da kimsesiz gibi gömmek zorunda bırakırlar. Ne kadar kötü durum. 
        Aile gittikçe kötü olmaya başlasa da ellerinden bir şey gelmez ve yola devam etmek zorundadırlar. Gittikçe kötü şeyler artar. Daha sonra göçmen kampına yerleşirler. Aslında burada mutlu olurlar. Kaldıkları yer ve koşullar gayet iyidir. Tek sorun işin olmamasıdır. Zaman ilerledikçe para biter ve başka yere gitmek zorunda kalırlar. Bu durumda yeni gidecekleri yer pek umdukları gibi değildir. Fakat başka seçenekleri olmadığı için kalmak zorunda kalırlar. Çok az paraya çalıştırmak desek doğru olur. Buna isyan edenler olacaktır fakat etkilemez. Bu esnada papaz da öldürülür. Tom yaralanır ve gizlenmek zorunda kalır. Çünkü oda bir polisi yaralar. 
        Ailenin çalışmaktan başka çaresi yoktur. Çünkü yemek yemek için bile paraları yoktur. Birlikte zorlanarak da olsa çalışırlar. Ama geçinmek çok zor ve burada uzun süre kalamayacakları da bellidir. Derken kız kardeşin doğumu başlar ve ne yazık ki bebek ölü doğar. Bu zaman içinde yağmur çok kötü yağar ve kaldıkları yere su basar. Su o kadar fazla olur ki orada daha fazla kalamayacaklarını anlarlar. Kalamaz ve gitmek zorundadırlar. Fakat yağmur suyundan kamyonda çalışmaz. Bir yer bulur oraya geçici olarak sığınmak zorunda kalırlar. Orada ölmek üzere olan bir adamı görürler. Adam açlıktan ölmek üzeredir. Bunu gören aile ne yapacağını bilemez ama kız kardeş çareyi bulur ve aile dışarı çıkar oda adama bebekten dolayı gelen sütünü içirir. Kitap böylelikle biter. 
        Kitapta o kadar çok yoğun duygu var ki dile getirmek zor sanırım. Özellikle insanların mücadele etmekten başka seçeneklerinin olmaması insanı üzüyor. Çok zor şartlar altında çalışmaları ve yıpranmalarını okumak ve bunun herhangi bir çaresinin olmaması ne üzücü. Açlığın hat safa da olması ve insanların açlıktan ölüyor olması ne kadar da kötü. Birde bunu bir aile tek yaşamadı. Birçok aile yaşadı ve birçok kayıp verdi. Ne uğruna bilinmez. 
        Ekonomik krizler yüzünden bankalar toprak sahiplerini topraksız hatta evsiz ve barksız bırakmıştır. Bundan dolayı da Batı'ya gidip çalışma hayalleri kurarken acı gerçekleri tek tek görürler. Bir umut peşinden gittikleri yerde umutlarını da kaybederler. Umudunu kaybeden insanın kaybedecek başka nesi kalır ki? Oldukça etkilendiğim noktalar vardı. Tabi şunu da söylemek isterim sonunu farklı bekliyordum. Daha doğrusu devamı varda yarım kalmış gibi. Belki de amaç yarım kalan hayatları göstermekti kim bilir. Bu noktada yarım kalan hayatları okumak çok zor. Oldukça üzücü birçok olay var. Etkilenmemek elde değil. Muhakkak okunması gereken bir kitap. Zor ve kolay olmadığını baştan söylemeliyim. İyi okumalar dilerim. Sevgiyle kalın. 🌸

        Kitaptan birkaç alıntı 

        Tek istediğim kimseye yük olmadan yaşayıp gitmek.

        Uykuyla dinlenemeyecek kadar yorgunum artık.

        Aklımın içinde adım atacak yer yoktu.…

        Yaşamayan insanlara cennet umudundan nasıl söz edilebilir?

        İnanç kuşunu fazla yükseklere uçurmazsan, solucanlarla birlikte sürünmezsin.

        Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben... biz artık geçmiş zamanız.

        Hayatımız bitmiş, son bulmuş gibi geliyor.

        Ana eksik malzemeyle neşe yaratmayı çok iyi bilirdi.

        İşte bombalamak gereken şey budur. İşin başlangıcı burasıdır. "Ben" den "Biz" e geçiş.

        Kadınlar hep yorgun olur.

        Zaman öyle değişti ki, gerçekte inançlı olanları iki elinin parmaklarıyla bile sayabilirsin artık.

        İnsanlar yardım etmeye de ihtiyaç duyar.

        Her zaman, her gün, hep aynı şeyi öğreniyorum. Başın dertteyse, canın yanmışsa, bir şeye ihtiyacın varsa... Fakir insanlara git. Sana ancak onlar yardım eder... Yalnız onlar.

        Erkekler yıkılmadıkça, gelebilecek hiçbir kötülüğün dayanılmaz olmayacağını kadınlar da çocuklar da biliyordu.

Yorumlar

  1. Es una genial novela. Gracias por la reseña. Te mando un beso.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sí, estoy totalmente de acuerdo. De nada, yo también te envié un beso. 😊

      Sil
  2. "Zaman öyle değişti ki, gerçekte inançlı olanları iki elinin parmaklarıyla bile sayabilirsin artık."
    Bu tespiti yaptığı zaman ve gelinen nokta tüm dünyanın hali içler acısı..
    Ben filmini izlemiştim o nedenle kitabını okumadım emeğinize sağlık güzel bir paylaşım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef ki öyle. İnsanın kabul etmediği de bu sanırım. Geldiğimiz bu nokta. Umarım düzelir. Umut sadece.
      Film olarak bilmem ama kitabın tadı başka oluyor. Teşekkür ederim. 😊

      Sil
  3. nefis roman evet yaa ama filmini de izle o da nefis :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaptan dolayı izlemedim. Artık izleyebilirim. 😊

      Sil
  4. Yazarın Fareler ve İnsanlar kitabını okumuştum. Bu da oldukça etkileyici o zaman, listeme aldım. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa bakın o kitabı da oldukça güzeldi. Bende severek okumuştum. Bunu da tavsiye ederim. Rica ederim. İyi okumalar dilerim şimdiden. 😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221