İnsanlar Neden Sınır Bilmez!

Gül, gülgiller familyasının Rosa cinsinden, odunsu çok yıllık kapalı tohumlu güzel kokulu bitki türlerine verilen ad. Çoğu gül türünün ana vatanı Asya'dır. Daha az sayıda türleri Avrupa, Kuzey Amerika ve Kuzeybatı Afrika'da yetişir

        İnsanların bazen sınır tanımadıklarını biliriz. Yani bir kişinin özel hayatına sınırsız dahil olma hakkını kim alıyor da her şeyi sorma ya da her konuda yorum yapma hakkına sahip oluyor. Bunu bazen anlamıyorum. Daha doğrusu her soruyu soran insanı da anlamış değilim. Hani yakın arkadaş veya dost olsa sorunun da bir sınırı olur diye düşünüyorum. Bazı sorular herkese sorulmaz. Hatta sorulmamalıdır. 
        Bu konuda yazmak istememim sebebi insanların bazen sınırını bilmiyor olmasından. Geçenlerde denk geldiğim bir olay oldu. Hiç sorulmayacak bir soru yanımda soruldu ve bende duydum. Soru karşısında ben bu kadar etkilendi isem soruyu bizzat duyan kişinin içinden neler geçti kim bilir? O zaman da soru soran kişiye baktım ''Bunu sorman gerekmezdi.'' diye. Yani bazı şeyleri öğrenmek adına her şeyi sorma hakkını kendimizde görebiliriz. Fakat bu mümkün değildir. Özel diye bir şeyin var olduğunu unutmamak gerekiyor. 
        Bazı insanlar sınır bilmez! Bir insanın özel hayatı diye bir gerçeği bazen unutabiliyorlar. Bu özel hayatını herkes ile paylaşma düşüncesi olmaz. Ki özellikle hiç değeri olmayan insanlar kendilerini çok değerli sanıp her konuda yorum yaparlar. Birde buna kendileri inandığı için karşısındaki insanın da buna inanmasını bekler. Komik durum. 
        İnsanların kendilerini soktukları duruma bazen gülerim. Bazen ise üzülüyorum. Yani gerçekten bu kadar yalnız ve çaresiz misin de bunu kendine hak görüyorsun. Hangi konuma ya da duruma düştüğünün farkında değil misin? Bu durum gerçekten bana şaşırtıcı geliyor. Değişik ruh haline sahip birçok insan var. Hepimizin zaman zaman sinirlendiği veya öfkelendiği anlar olabilir. Bunu anlarım. İnsan olmanın doğasında olması gereken duygulardır bunlar. Ama bunu birine yansıtma ya da bunu birinden çıkarma hakkına sahip değiliz. Daha doğrusu bir başkasının hayatına hükmetme hakkına hiç sahip değiliz. Zaman zaman bunun sınırını bilmeyip her şeyi konuşan insanlar olur. Bu tür insanları önemseyip kendinizi üzmenize değmez. Onu da öyle kabul edin demiyorum. Tam tersi onu kabul etmeyin ve hayatınızda barındırmayın. Zaten gerçekten hayatınızda önemli bir yere sahip olsaydı ve size gerçekten değer veriyor olsaydı size zarar verecek bir cümle kullanmazdı. Sizin üzüleceğiniz noktaları bilip ona göre konuşurdu. Konuşmuyor ise bu sizi önemsemediği anlamına eliyor. O zaman onu kaybetmenin pek bir önemi kalmıyor. Yani bazen kayıpların faydası vardır.  
        Hayatımızda bize değer veren ve bize değer katan insanların fazla olması gerekiyor. Gerekiyor ki tam tersi enerjimizi almak ve bizi değersizleştirmek isteyen insanlardan etkilenmeyelim diye. Eğer ki bir cümle sizi sıkmıyor ise gerektiği gibi mutlu ve rahat bir insansınız. Umarım bu devam eder. 
        Kendimize uygun arkadaş ve dost edinmeye dikkat etmemiz gerekiyor. Bunu yaparken bizim sınırlarımızı bilen ve yeri geldiğinde susması gerektiğini de bilmesi gerekiyor. Tabi bu onun için geçerli olduğu kadar bizim içinde geçerlidir. Sonuçta karşılıklı saygı ve sevginin devam etmesi gerekiyor. Biz kendimiz gibi birini ister dururuz. Ama biz ne kadar iyiyiz onu da karşıdaki insan daha iyi bilir. Malum bazen kendimizi eleştirme konusunda daha insaflı olabiliyoruz. Sevmediğin bir şeyi bir başkasına da yapmamalıdır insan. Bunu kabul ettikten sonra gerisi geliyor diye düşünüyorum. 
        Arkadaş veya dostlarda sınır uygulaması yapılır. Aynı zamanda hayatında değer verdiğin ve seninle olmasını istediğin eşin veya sevgilin içinde geçerlidir. Yani evli olmanız her şeyi olduğu gibi konuşma veya söyleme hakkını vermiyor. Eşiyim ben her şeyi bilmem gerekiyor diyen insanları duyar gibiyim. Fakat bunu karşınızdaki eş uygun görürse anlatır yoksa maalesef bilemezsiniz. Tabi şunları derken kalkıp üçüncü bir kişi varlığından ya da onunla ilgili bir muhabbetten bahsetmiyorum. Konu çok daha özel ve kişisel şeylerle ilgilidir. Bana kalırsa iki insan ister evli olsun isterse çok yakın olsun fark etmez her insanın kendine sakladığı ve özel olmasını istediği şeyleri vardır. Hatta olması da gerekiyor diye düşünüyorum. Bilmem katılır mısınız bana ama kanımca olmalıdır. 
        Genel olarak kişi kendine göre çevresini ayarlamalıdır. Etrafa göre şekil almak yerine kendine göre şekli olanları hayatımıza dahil etmede fayda vardır. Bir insanı kolay kolay değiştiremeyiz. Zaten belli yaştan sonra da değişmesini beklemek pek doğru bir karar değildir. Kendimizi kandırmaktan başka da bir faydası yoktur. Onun için bize uyum sağlayan ve bizimle olduğu için mutlu olduğumuz insanları hayatımızda bulundurmaya dikkat edelim. Bizden alan ve bizim enerjimizi düşürmek isteyen insanları ise hayatımızda bir saniye bile bulundurmamakta fayda olacaktır. Umarım kendimize göre bir hayat ve içinde güzel insanların olduğu bir çevre ediniriz. Sevdiklerimizin çok olduğu bir çevre olsun. Sevgiyle kalın. 😊💜🍁

Yorumlar

  1. Concuerdo contigo. Te mando un beso.

    YanıtlaSil
  2. ah yaa bu da yine biz türklere has hemen samimi oluruz kanka oluruz sonra da kavga ederiz küseriz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen samimi olmamız gayet güzel hoş ama kavga ve her şeyi sorgulama pek güzel değil bence. 😊 Arada bir durmak gerekiyor. 😊

      Sil
  3. 1963'te Edward T. Hall davranış ve iletişim çalışmalarında kişinin çevresindeki alan kullanımının da dikkate alınması gerektiğini söyler ve bu inceleme dalına da proksemi adını verir. Kişisel mekan insanın etrafını saran gözle görünmeyen sınırlardır ama o sınırlara saygı gösteren insan sayısı gün geçtikçe daha da azalıyor. Güzel faydalı bir paylaşım olmuş, tebrik ederim. Sevgiyle kalınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayfama hoş geldiniz. 😊
      Çok doğru fakat bu sınırı illa gözle görülmesi gerekiyor sanırım. Çünkü dediğiniz gibi sınır bilmeyen insan sayısı azalıyor.
      Rica ederim güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgiyle kalın. 😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Kadıköy Boğa Heykeli

Buz Prenses - Camilla Läckberg (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 223

Ömür Dediğimiz Nedir?

Yazı Yazmak!

Ağaç Ev Sohbetleri 221