Küçük Mucizeler Dükkanı - Debbie Macomber (Kitap)

Blossom Street Serisi 1
Hayatın içinden dört güçlü kadın... Küçük mucizeler, büyük umutlar Ve dostluğun iyileştirici gücüne dair sımsıcak bir hikâye... Bu kitapta mutlaka kendinizden bir şeyler bulacaksınız!

        Kitabın konusu dört kadının hayat hikâyesini anlatıyor. Birbirinden tamamen farklı dört güçlü kadın dersek daha doğru olur sanırım. Hayatları ve kişilikleri ne kadar farklı olsa da acıları ortak olabiliyor. Önemli olan bunun farkında olmak ve beraber bunları atlatmaktır. Daha doğrusu birlikte bu acıların üstesinden gelmek daha doğru olur. 
        Kitapta dört ana karakter var. Her birinin hikâyesi başka. Birbirini başta tanımayan bu dört kadın zaman içinde tanışıp çok iyi dostlukların kurulmasına izin veriyorlar. Dostluğun ve arkadaşlığın ne kadar önemli olduğunu kitap ile birlikte tekrar öğreniyor insan. İnsanın insana iyi geldiği gerçeğini de unutmamak lazım. Bizi anlayan birileri ile tanışmak ve sıkıntıların üstesinden gelmek için destek olmalarını hissetmek kadar güzel bir şey yok sanırım. Bunu kitabı okuduğumuzda daha iyi anlıyoruz. 
        Dostluğun ve arkadaşlığın önemi üzerinde duran ve bunun etkilerini detaylı bir şekilde anlatıyor. Oldukça akıcı dili olduğu kesin. Şimdi karakterler hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. Bakalım hangi kadın karakteri daha çok ilginizi çekecek ve hangisi sizden bir kaç parça benzerlik gösterecektir. 

        Lydia Hoffman
        Kitabın başkahramanı dersek daha doğru olur. Diğer üç kadının da gelmesini ve tanışmayı sağlayan kişidir. Lydia Blossom sokağında Bir Yumak Mutluluk adında bir tuhafiyesi vardır. Aynı zamanda çalıştığı yerin üstünde kalan evde kalmaktadır. Hayatında beraber olduğu bir kedisi ve çok sevdiği örgüleri vardır. Lydia daha önce kanser olmuş ve bu hastalığı atlatmıştır. Bu konuda en büyük destekçisi babasıdır. Onun desteği ile bu hastalığı geride bırakmıştır. Birde hastalık dönemimde yaptığı örgülerin de çok faydası olmuştur. 
        Hastalığını atlattıktan sonra babasını kaybeder. Annesi ve ablasından başka kimsesi yoktur. Ablası Margaret ile çok iyi anlaşmamaktadır. Ablası her zaman onu kıskanmıştır. Özellikle hastalandığı vakitlerde ilginin kardeşinde olmasından kardeşini hiç sevmemiştir. Ablasının iki kız çocuğu vardır. Lydia yeğenleri ile arası iyidir. 
        Lydia tuhafiyede haftada iki kere olacak şekilde örgü kursu vermeye niyetlenir. Bu kursa katılan üç kadın ile yeni dostluklar kurulmasına neden olur. Dersleri alacak olan kadınlar; Jacquline Donovan, Carol Girard, Alix Townsend'dir. 
        Lydia daha önce hayatına iki erkek girmiştir. Fakat bu iki erkekte hastalığı sırasında onu terk etmişlerdir. Ne kadar kötü insanlar olduğunu düşünüyorum. Daha sonra ilişki için biraz korktuğu söylenebilir. Fakat ip siparişi yaptığı zaman iplerini getiren Brad diye biri ile tanışır. Brad'ten etkilendiğini fark eder. Zamanla birbirini tanımaya başlarlar. Brad daha önce bir evlilik yapmış ve boşanmıştır. Boşanmanın üzerine bir erkek çocuğu vardır. Çok iyi birine benzese de Lydia Brad'e bağlanmaktan korkar. 
        Zaman içerisinde rutin kontrolleri devam ettiği esnada doktor beyninde bir tümör olduğunu söyler. Bu kötü haber ile Lydia yıkılır ve ne yapacağını bilemez. En büyük destekçisi ve yanında her zaman olan babası da yoktur artık. Bu hastalık korkusu ve Brad'in de diğerleri gibi onu terk etmesinden korktuğu için kendisi Brad'ten ayrılır. 
        Tekrar doktora gitmeye devam eder. Tümörün kötü huylu olmadığını ve alındığını doktor söyler. Bu sayede tekrar kemoterapi görmesine gerek yoktur. Tabi bu hastalıktan kurtulduktan sonra Brad'ten ayrılmanın ne kadar saçma olduğunu fark eder. Yaptığı bu davranıştan dolayı çok pişmandır. Tekrar onunla barışmak ister. Tabi Brad çok kırılmıştır. Fakat tekrar görüşmeyi kabul eder. Bu görüşme ile aralarındaki sorunu halletmişlerdir. Birbirlerini çok seviyorlar ve evlenmeye karar verirler. Bu arada işleri de yoluna girer ve ablası ile de gerçek abla kardeş olmaya başlarlar. Onun için artık her şey yoluna girmiştir. 

        Jacquline Donovan
        Jacquline 40-50'li yaş arasında bir kadındır. Tek oğlu olan Paul evlenmiştir. Gelini Tammie Lee'yi hiç sevmiyor ve ona bir türlü yakın olamıyor. Bu yetmiyor gibi gelini hamiledir ve bu onun daha çok canını sıkar. Jacquline zengin ve biraz asık suratlı bir kadındır. Örgü kursu ilanını görünce gitmeye karar verir. 
        Jacquline'nin kocası ile de arası yoktur. Kocası Resee ile uzun zamandır ayrı odalarda yatmaktadırlar. Aynı zamanda kocası uzun zamandır onu aldattığını düşünüyordur. Fakat ona olan sevgisi bitmemiş ve devam etmektedir. Gelinini ne kadar sevmese de doğacak torunu için bebek battaniyesi yapmaya karar verir. Torunu için bunu yapacağından örgü kursuna gitmeye başlar. 
        Kendisi ne kadar kötü olmaya çalışsa da gelini ona karşı her zaman iyi olur. Zaman içerisinde gelini ile anlaşmanın yolunu bulur ve birbirini tanımaya başlarlar. Örgü kursunda sevmediği bir kadın vardır. Bu Alix'tir. Fakat Alix bir gün onun hayatını kurtardığı için onu sevmeye başlar. Hatta çok iyi anlaşırlar. 
        Zamanla gelinini de sevmeye başlar. Hatta bebek doğduktan sonra onun adını bebeğe bıraktıkları için çok duygulanır ve gelini kızı gibi görmeye başlar. Hatta gelini sayesinde kocası ile de arayı düzeltirler. Asıl gerçekleri öğrenmek ona iyi gelir. Tekrar evlenmişler gibi ikinci balayına çıkarlar. Hayat onlar içinde güzel olmaya başlar. 

        Carol Girard
        Carol'un sorunu ise bir türlü hamile olamamaktır. Çocuk sahibi olmayı çok ister. Bir gün sokaktan geçerken Bir Yumak Mutluluk adlı tuhafiyenin örgü kursu ilanını görür. Bu ilan onun dikkatini çeker ve öğrenmek için içeriye girer. Kursun ilk dersinin bebek battaniyesi olduğunu duyunca bunun onun için bir işaret olduğunu ve hemen hayıt olması gerektiğini düşündürür. Bu sayede çocuk sahibi olma umutları tekrardan canlanır. 
        Carol kocası Doug'u çok sever ve ona bir çocuk vermeyi çok ister. İki kere tüp bebek tedavisi görmesine rağmen hamile kalamamıştır. Son bir şansı vardır ve bunu tekrar denerler. Tekrar hamile kalmıştır fakat buda en fazla beş hafta sürmüştür. Tekrar düşük yapar. Başka şansları kalmamıştır. Evlat edinmek isteseler de bunun için daha çok zaman vardır. Tam bütün ümitleri biterken yeni bir seçenek çıkar karşısına. Alix'in ev arkadaşı hamiledir. Doğum yaptıktan sonra çocuğa bakmayı düşünmüyor. Çünkü kızın sevgilisi onu terk etmiştir. Bu yüzden bebeği istemiyor. Alix'te bunun için aklına bebeği Carol'a vermenin daha uygun olduğunu düşünür. Ev arkadaşı da bunu kabul eder ve yasal yollar ile bebeği Carol'a verirler. Bu sayede Carol'un bir erkek çocuğu olmuş olur. Kocası ile evliliklerinin eksik parçası da tamamlanmış olur. Birlikte daha mutlu bir aile olurlar. 

        Alix Townsend
        Alix Blossom sokağında bir filmcide çalışmaktadır. Yirmili yaşlardadır. Yediği cezadan dolayı devlete hizmet etmek zorundadır. Bundan dolayı bu örgü kursuna yazılır. Ördüğü battaniyeyi ise bir kuruma verecektir. Çalıştığı bir gün içeriye altıncı sınıfta âşık olduğu çocuk Jordan girer. Onu görmesi ile hala ondan hoşlandığının farkına varır. Aynı zamanda Jordan'da ondan hoşlanmaktadır. Alix biraz farklı takınan bir kızdır. Serseri tarzı desek yanlış olmaz sanırım. Anne ve babası ayrıdır. Zaten kızını merak ettikleri de söylenmez. Alix'in beraber yaşadığı bir ev arkadaşı vardır. Ama onunla da çok iyi anlaşmaz. 
        Örgü kursundan arkadaşı olan Jacquline'nin hayatını kurtardığı için arkadaşı ona karşı kendini borçlu hisseder. Borcunu ödemeden de rahatlamayacağı kesin. Bunun için onu baştan aşağı yenilemeyi teklif eder. Alix'in giyinme konusunda çok iyi olmadığı gerçektir. Bu teklifi zorla da olsa kabul eder. Mor olan saçları da artık gidecek ve yeni bir renk olarak geri dönecektir. Yapılan bütün değişikler ile Alix çok daha farklı biri olarak görünür. Jordan'da onu gördüğünde çok şaşırır ve daha çok etkilenir ondan. 
        Alix'in her zaman olan hayali kendi restorandı olması ve yemeklerini kendisinin yapmasıdır. Bu konuda da arkadaşı ona yardımcı olur ve onu bir yemek okuluna kaydeder. Yemek yapmayı çok sever ve buna çok mutlu olur. Hayaline yaklaştığını düşünür. Aynı zamanda Jordan ile de araları iyi olmaya  başlar ve bu onun için çok iyidir. Hayatı düzene girer ve her şey yolundadır artık. 

        Kitabın karakterleri oldukça farklı hayat hikâyeleri olduğu kesin. Kısa bir özet olarak anlatmış olsam da daha çok detay var ve muhakkak okunması gerekiyor. Eminim sizin de hoşunuza gider. Konuları bakımından güzel ve insanın bazen yıkıldığı anlar olabiliyor. Yıkıldığın zaman sonradan doğrulman gerektiğini de öğreniyor insan. Hayatın her insan için farklı sürprizleri olduğunu unutmamız  gerekiyor. Umudumuz daim olmalı ve bu yönde ilerlemeye dikkat etmeliyiz. Severek okuduğum bir kitaptı. Tavsiye ederim. Şimdiden iyi okumalar dilerim. Sevgiyle kalın. 😊💜🌼

        Kitaptan birkaç alıntı  
  
        Artık o eski tasasız kız değilim. Yaşadığım her günün değerini biliyorum. Çünkü hayatın ne kadar değerli olduğunu öğrendim. Hiçbir şeyi, özellikle de hayatı hafife almaz oldum. Artık hiçbir günümü boşa geçirmiyorum. Çektiğim acıların bir karşılığı olduğunu öğrendim.

        Dışarı çıkıp dünyayı keşfet. Yüzüne kırışıklıklar dolmadan ya da ölüm kapını çalmadan hayatın tadını çıkar.

        Bir keresinde örgü örmenin stresi meditasyon yapmaktan daha etkili bir şekilde azalttığını okumuştum.

        Doğrusu, âşık olma riskini göze alamıyordum. Başlayacağım ilişkinin günün birinde bitebilecek olma ihtimaline esir etmiştim kendimi.

        Var olmayan engelleri engel diye görmekten vazgeç.

        Mutluluğun beni bulmasını beklemektense ben onu bulmaya çalışmalıydım.

Yorumlar

  1. Gracias por la reseña. Te mando un beso y tomo nota.

    YanıtlaSil
  2. Ben bu serinin tüm kitaplarını aldım. Başlarda çok tatlış gitmesine rağmen, bir yerden sonra kendini tekrar ediyor hissinden dolayı okumayı bıraktım (ki en az 10 kitabını okuduktan sonra verilmiş bir karardır) ve kalan tüm kitapları sattım. Açıkçası bir yerde belki de yazar yazmayı bırakmalıydı. Zira bazı kitaplarda bazı yerlerde çok zorlama gibi gelmeye başlamıştı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sayfama hoşgeldiniz. 😊
      Tahmin edebiliyorum onu. Belli zaman sonra tekrar etmesi normal gibi ya da belki tarzı değiştirmesi gerekiyor. Ama ben bir anda değilde arada okuduğum için o hisse kapılmadım zaman girdiği için olabilir. Birde sizin gibi seriden o kadar okumadım. Sanırım her yazar sürekli okunmaz . Tarz değiştirmek gerekiyor. Tekrar sıkar. O yüzden ben karıştırma taraftarıyım. 😊😉

      Sil
  3. bu kitap da bu yazarın diğer romanları da şirin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet arada bu tarz kitapları okumak iyi geliyor. 😊

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgililer Günü

Madalyonun İçi - Gülseren Budayıcıoğlu (Kitap)

Ağaç Ev Sohbetleri 228

Gitmek Mi Daha Zordur, Kalmak Mı?

İnsanlar Arasındaki Anlaşmazlıklar!

Mutlu Yıllar...

Hayatın Anlamı Nedir?